Dosya, müdafilerinin isteği üzerine sanıklar Abdulhalim ve Cafer hakkında duruşmalı, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii duruşmaya gelmeyen sanık İrfan ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hükme esas alınan ve Kürtçe olduğu belirtilen telefon görüşmelerinin, Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından atanan bilirkişi tarafından çözümü ve tercümesinin yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise buna ilişkin bilirkişi yemin tutanağı ile bu bilirkişi tarafından düzenlenen tutanakların getirtilmesi, bu konuda bilirkişi atanmamış ise, atanacak bir bilirkişi aracılığıyla bu işlemlerin yaptırılması gerektiği gözetilmeden, kolluk görevlilerince Türkçe olarak düzenlenen iletişim tespit tutanaklarına dayanılarak karar verilmesi,
2- Anayasa’nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile CMK’nın 230. maddesinin 1. fıkrası gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesinin zorunlu olduğu; bu kapsamda somut olayla ilgili olarak, hangi sanığın, hangi tarihte, kiminle, ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olgularla bağlantısının gösterilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının saptanması gerektiği gözetilmeden, iletişim tespit tutanakları numaralarının birbiri ardı sıra dizilmesi suretiyle yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar Abdulhalim ve İrfan ile müdafileri, sanıklar Cafer, Aziz Ü. ve Aziz K. müdafileri, sanık Ali ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile sanıklar Abdulhalim ve Cafer müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle, diğer yönleri incelenmeksizin, hükümlerin (BOZULMASINA), tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kaldıkları sürelere göre sanıklar Abdulhalim ve İrfan hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.