Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/7434 Esas 2018/4779 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2-4 ve 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın ... İnş. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti"nin ortağı olduğu, şirketin diğer ortaklarının ölmüş olması nedeni ile yönetiminin oluşturulamadığı, dolayısıyla genel kurulun yapılamaması nedeni ile Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 31/03/2009 tarih ve 2008/304 esas, 2009/219 karar sayılı ilamı ile şirketin feshine, fesih işlemlerini yürütmek üzere sanığın tasfiye memuru olarak tayin edilmesine karar verildiği, sanığın Türk Ticaret Kanunu"nun ilgili maddeleri gereğince tasfiye işlerinin icablarından olan hususlar hakkında karar vermek üzere umumi heyeti toplantıya davet etmesi, şirketin aktiflerini toptan satabilmesi için umumi heyetin kararını alması, ayrıca envanter defterleri ile bilançosunu tanzim etmesi ve umumi heyetin tasdikine sunması gerektiği halde, bunların hiç birini yerine getirmeden şirketin taşınmazlarının tamamını sattığı ve ... Tapu Müdürlüğünde tapuları devrettiği, taşınmazların satışından aldığı parayı da şirket ortaklarına dağıtması veya bankaya yatırması gerekirken uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında, söz konusu taşınmazların satışından elde ettiği parayla tasfiye halindeki şirketin borçlarını ve masraflarını kapattığını, bu nedenle kendisinde herhangi bir paranın kalmadığını ve masraflara ilişkin tüm makbuzları tanık sıfatıyla ifadesi alınan muhasebeci ..."a verdiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, tasfiye halindeki şirkete ait ticari defter, makbuz ve diğer tüm belgeler getirtilerek, dava dosyasıyla birlikte ticaret hukuku, muhasebe ve yönetim konularında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmek suretiyle, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın şirket adına satışını gerçekleştirdiği taşınmazları 154.000 TL bedelle sattığı hususu da dikkate alınarak, satış bedelinin şirketin borçları ve masrafları için kullanılıp kullanılmadığının ve sanığın uhdesinde para bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.