
Esas No: 2015/19683
Karar No: 2017/9485
Karar Tarihi: 21.09.2017
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/19683 Esas 2017/9485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...’nin 30/09/20011 tarihli savunmasında Akhisar Açık Cezaevi’nde bulunduğunu belirttiği, sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın ise Akhisar Açık Cezaevi yerine, Aksaray Açık Cezaevi adresine tebliğe çıkarıldığı, bu adreste tanınmadığından bahisle tebliğ evrakının iade edildiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede de sanığın 17.10.20011 tarihinde cezaevinden ayrıldığı anlaşılmakla, sanığın dosyada bildirmiş olduğu ve daha önce usulüne uygun olarak tebliğ yapılmış olan Kazım Karabekir Mah. Söğüt Sok. No:22 Merkez/Manisa adresi yerine doğrudan mernis adresine yapılan tebliğin usulüne uygun olmaması karşısında, öğrenme üzerine yapılan temyiz süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanıklara yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanıkların gözaltında kaldıkları sürenin, TCK"nın 63. maddesine göre cezasından mahsubuna karar verilmediği anlaşılmakla, bu husus infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği, ayrıca sanıkların eylemlerini birden fazla kişi ile birden fazla görevliye yönelik gerçekleştirmelerine karşın, sanıklar hakkında TCK"nın 265/3, 43/2. maddeleri uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
2-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, “TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” biçiminde değiştirilmek ve “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” karardan çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.