
Esas No: 2015/38915
Karar No: 2017/9484
Karar Tarihi: 21.09.2017
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/38915 Esas 2017/9484 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosyada mevcut Mersin Devlet Hastanesi’nin 22.06.2009 tarihli sağlık kurulu rapor fotokopisinde sanığa “tedavi ve işlevselliği kısmen düzelen ağır stres tepki ve uyum bozukluğu” tanısının konulduğunun belirtilmiş olması karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda hakaret eyleminin Mersin Devlet Hastanesi acil servisinin hangi bölümünde gerçekleştiği, aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanığın cezasında artırım yapılması,
3- Sanık hakkında seçimlik ceza öngören tehdit suçundan hüküm kurulurken adli para cezasının tercih edilmesine karşın, hakaret suçundan kurulan hükümde aynı gerekçeyle seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
4- Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede talep olunmayan TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca sanığın cezasında arttırım yapılmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
6- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
7- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık Derya Kaykusuz müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.