19. Hukuk Dairesi 2013/17003 E. , 2014/2075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2012
NUMARASI : 2011/419-2012/125
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki 30/03/2010 tarihli mal alım sözleşmesi uyarınca, sözleşme konusu malların KDV dahil toplam tutarı olan 86.517,73-TL bedelli 3 adet çekin davalıya verildiğini ve tahsil edildiğini, davalı şirketin sözleşmede belirlenen mal teslim sürelerine başından beri uymadığını ve ayrıca 3.888 kg. malı hiç vermediğini, bu nedenle müvekkili şirketin işin bitirilmesi ve geçici kabulde sıkıntı yaşamamak amacıyla teslim edilmeyen malları başka bir firmadan temin etmek zorunda kaldığını, davalının teslim etmediği mallara ilişkin 10.06.2010 tarihli faturayı düzenleyip ihtarnameyle gönderdiğini, ancak müvekkili tarafından iade edildiğini, sözleşmenin 17.2 maddesi uyarınca davalının eksik mal teslimi nedeniyle 129.775-TL gecikme cezası da ödemesi gerektiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, teslim edilmeyen mallara ilişkin fazla ödenen 8.166,35-TL ile şimdilik 1.000-TL gecikme cezasının ödeme ve tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme konusu malların eksiksiz şekilde davacıya teslim edildiğini; 10/06/2010 tarihli fatura içeriğindeki malların iş teslim belgeleriyle davacı tarafça imzalanarak teslim alındığını, davacının sözleşmeyi feshetmediğini, dolayısıyla cezai sorumluluğun sözkonusu olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı/satıcının, davacı/alıcıya sattığını iddia ettiği emtiaya ait fatura ve irsaliye ile bunların davacıya veya tesellüme yetkili adamına teslim edildiğini ispatlamak zorunda olduğu, bilirkişilerden alınan denetime elverişli raporlara göre, 10/06/2010 tarihli ihtilaflı faturaya yönelik Ba-Bs formu mutakabatının olmadığı, irsaliyeli faturanın teslim alan kısmının da boş olduğu, davalının malları teslim ettiğini ispat edemediği, satıcının sattığı malı teslimden kaçınması halinde alıcının o malı başka birinden almak zorunda kalmaksızın sözleşmedeki satış fiyatı üzerinden isteyebileceği, buna göre davacının teslim edilmeyen mal bedeli olarak davalıdan (KDV dahil) 8.166,35-TL talep etmekte haklı olduğu, davacının sözleşmenin 17.2 maddesi uyarıca gecikme cezasına yönelik isteminin, sözleşmedeki hükmün BK.nun 158/3 maddesine göre "dönme cezası" niteliğinde olup, sözleşmenin de feshedilmemiş olması nedeniyle istenemeyeceği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, 8.166,35-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi HUMK"nun 433.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde düzenlenmediğinden, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
2-Davalı, davaya konu malları teslim ettiğine dair dosyaya davacının elemanı olduğu bildirilen M. A.imzasını taşıyan teslim belgeleri ibraz etmiştir. Bu durumda bu belgeler üzerinde, davacının belgelere ve imzalara yönelik beyanı da dikkate alınarak bir inceleme yapılmadan, ayrıca birbirleriyle çelişen iki rapordan hangisine neden üstünlük tanındığı da karar yerinde tartışılmadan yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.