11. Hukuk Dairesi 2020/5150 E. , 2021/761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Oltu Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18.11.2015 tarih ve 2008/110 E. - 2015/2882 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı - birleşen davalarda davalı vekili ile asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacı banka ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine, davalı ...’in kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayalı davalılara yönelik başlatılan ilamsız takibin ödeme ile infazen kapatıldığını, ancak bu takipte talep edilmeyen temerrüt faizine ilişkin bakiye alacak nedeniyle 2008/62 esas sayılı takibin başlatıldığını; ayrıca davalı ile davacı banka arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı borç nedeniyle 2008/229 esas sayılı takibin başlatıldığını ve her iki takibe de davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, 2008/62 esas sayılı takibin nedeninin açıkça belli olmadığını, dayanak kredi borcunun önceden başlatılan takipte ödendiğini ve dosyanın infazen kapatıldığını; 2008/229 esas sayılı takibin ise kredi kartı üyelik sözleşmesine dayandırıldığını, ancak davalının böyle bir sözleşmeyi imzalamadığını, kredi de kullanmadığını, bu nedenle takiplerin haksız ve kötüniyetli olduğunu belirtilerek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Birleşen 2009/203 esas ve 2012/317 karar sayılı davada, davacı vekili, 2008/62 esas sayılı ve 2008/229 esas sayılı takiplerden dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen 2013/1425 esas ve 2013/1456 karar sayılı davada, davacı vekili, davalı bankanın davacıya yönelik 2005/623 esas sayılı dosya ilamsız icra takibine başladığını, ancak takibe dayanak ek kredi sözleşmesini davacının imzalamadığını, davacının böyle bir kredi kullanmadığını belirterek takip dosyasından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise takibe dayanak olarak yanlış sözleşmenin gösterildiğini, aslında başka tarihli kooperatif kredisi sözleşmesine dayandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya göre asıl dava ve birleşen davalara konu icra takiplerinin maddi ve yasal dayanağı bulunmadığı, müteaddit defalar bilirkişi heyetinden rapor alındığı ve bilirkişilerin dosyada eksik bilgi ve belgelerin olduğunu belirttiği, ancak asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin bu eksik evrakları dosyaya sunmadığı, bu nedenle taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davalar kabulü ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından esasa yönelik; asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı ... AŞ vekilinin temyiz itirazları yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden, asıl ve birleşen davalarda dava miktarları dikkate alınarak ...’e kendisini davalarda vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin altında olmamak üzere vekalet ücreti takdir etmek gerekirken maktu vekalet ücreti altında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gibi Halk Bankası harçtan muaf olmadığından, harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığı kararı doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan gerekçeyle asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı ... AŞ vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan gerekçeyle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ödenen peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı ..."e iadesine, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.