9. Hukuk Dairesi 2015/5382 E. , 2015/12921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş Dairemizin 07.05.2014 gün ve 2012/37908 Esas, 2014/14807 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, kararın gerekçesinin temyiz edilmediği, işe iade davasının sonuçlarının bekletici mesele yapıldığı, faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından temerrüt tarihinin gözetildiği gerekçesiyle bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dairemizin “Somut uyuşmazlıkta, davacının açtığı işe iade davası sonucunda davanın kabul edilerek işe iadesine ilişkin hükmün dairemizce onanarak 27.10.2010 tarihinde kesinleştiği, mahkemece, işe başlatma talebinden önce 30.12.2010 tarihinde eldeki davanın açıldığı, eldeki dava açıldıktan sonra davacının işe başlatma talebiyle işverene 07.02.2011 tarihinde başvurduğu, işverence 07.03.2011 tarihinde işe başlatılmayarak boşta geçen süre ile işe başlatmama tazminatı ile kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle davacının işe başlatılma için bir başvurusunun bulunmadığı açık olup yerel mahkeme gerekçesinde ise işe iade sürecinden davacının vazgeçmesinin mümkün olduğu yönündeki görüş davacı tarafından temyiz edilmediğine göre, dava tarihi itibariyle açılan bu davada ancak işverence gerçekleştirilen ve geçersizliğine karar verilen ilk fesih tarihindeki kıdem süresine ve ücret seviyesine göre alacakların belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Mahkemece bu esaslar dahilinde hesap raporu alınarak varsa fark alacak taleplerinin gözetilmemesi hatalıdır” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “Mahkemece işe iade davası bekletici mesele yapılmıştır ve bu aşama sonuçlanmıştır. Artık geriye dönülerek ilk fesih tarihindeki duruma göre ve o tarihteki hizmet süresi ve ücret esas alınarak hesap yapılması suretiyle davanın sonuçlandırılmasında tarafların hukuki yararı da kalmamıştır. Zaten bu husus, temyiz sebebi de yapılmamıştır. İşe iade davası bekletici mesele yapılmış ve sonrasında yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan kısmın dava dilekçesinde talep edilen miktardan daha az olması nedeniyle bu miktarlar için davanın kabulüne karar verilmiş ve hatta fazlaya dair kısım kabul edilmemiş olmasına rağmen reddini değil konusu kalmadığından Hüküm verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti de takdir edilmemiş hatta bu kısım davacı yararına hesaplanan yargılama gideri ve vekalet ücretinin matrahına dahil edilmiştir ” gerekçesi ile direnilmiştir.
Dava dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatı talep edilmiş olup, dava tarihi itibariyle iş sözleşmesinin feshi söz konusu değildir. Ancak işe iade davasının sonucu işletilen prosedüre göre davacı işçinin işe başlatılmadığı tarihte iş sözleşmesi sona ermiştir. Kıdem ve ihbar tazminatı ancak bu tarih itibarıyla doğmuştur. Davacı vekili işe başlatma yoluyla gerçekleşen fesihten sonra vermiş olduğu ıslah dilekçesinde ihbar ve kıdem tazminatlarını istemiş olup, bu haliyle temyize konu dava içinde fesihten sonra sözü edilen feshe bağlı alacaklar talep edilmiş durumdadır.
Mahkemece davaya konu istekler bakımından muacceliyet ve temerrüt tarihleri gözetilerek faiz başlangıcı yönünden usulüne uygun karar verilmiş olmakla bu nedenle direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, 02/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.