Esas No: 2007/2456
Karar No: 2007/4261
Karar Tarihi: 19.06.2007
Lehe Olan Hükümlerin Uygulanması - Yalan Beyanda Bulunma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2007/2456 Esas 2007/4261 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık İlyas, sarkıntılık suçundan şüpheli olarak yakalandığında, kendi kimliğini gizleyerek beyanında dayısı olan Şerif'in ismini vermiş ve soruşturmadan kurtulmayı hedeflemişti. Ancak sonra gerçek kimliği ortaya çıktı. Mahkeme, sanığın gerçek ismi ile işlem yapması gerektiğine karar verdi ve ilgili kanun maddeleri (5237 sayılı TCK'nın 206. maddesi ve 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesi) gereğince 3 ay hapis cezası verildi. Ancak savcılığın bozma isteyen tebliğnamesi sonucu yapılan incelemede, eksik soruşturma ve doğru uygulanmayan kanun maddeleri nedeniyle karar bozuldu. Bu sebeple, 5237 sayılı TCK'nın fiiline uyan 268. madde yollaması ile ilgili tüm hükümlerin uygulanarak lehe olan hüküm belirlenmesi gerektiği karara bağlandı.
- Kanun maddeleri:
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 268 ] - Ceza yasasında fiilin ayrı ayrı suç sayılmadığı hallerde, yasa daha önce işlendiği veya daha sonra işlenecek şekilleri de içine alacak şekilde yazılmışsa, sanık lehine olanın uygulanması gerekir.
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 206 ] - Devleti, devletin kurum ve organlarını, kamu kurum ve kuruluşlarını, veya bu kuruluşlara ait işyerlerini
11. Ceza Dairesi 2007/2456 E., 2007/4261 K.
11. Ceza Dairesi 2007/2456 E., 2007/4261 K.
- LEHE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASI
- YALAN BEYANDA BULUNMA
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 268 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 206 ]
- 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 343 ]
"İçtihat Metni"
Yalan beyanda bulunmak suçundan sanık İlyas"in yapılan yargılaması sonunda: 5237 sayılı TCK. nun 206. maddesi gereğince 3 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair KADIKÖY 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 05.07.2005 gün ve 2003/965 Esas, 2005/509 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 06.04.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Sarkıntılık suçunun şüphelisi olarak yakalanan sanığın soruşturmadan kurtulmak için kendi kimliğini gizleyip beyanına göre dayısı olan Şerif"nın ismini vererek üst arama tutanağı, şüpheli hakları formunu düzenlettirdiği, zabıtanın şüpheliler parmak izi sicilini incelemesi sonucu sanığın gerçek kimliğine ulaştığı bilahare şüpheli ifade formunun gerçek ismi ile düzenlenip sanığında bu aşamada ailesinden çekindiği için gerçek ismini gizlediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi ve sanığın hukuki durumunun tayini bakımından Şerif isminde akrabası olup olmadığı araştırılıp bulunduğunun kesin olarak belirlenmesi halinde 5237 sayılı Ceza Yasasında fiiline uyan 268. madde yollamasıyla 267, 269. maddeleri ile 765 sayılı TCK. nun 343/2. maddesi ve anılan yasaların ilgili bütün hükümleri 5252 Sayılı Yasanın 9/3. maddesine uygun olarak kararın gerekçe bölümünde eylemlere ayrı ayrı uygulanıp elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan hükmün belirlenmesi gerekirken, eksik soruşturma sonucu ve denetime olanak vermeyecek şekilde 5237 sayılı yasanın 206. maddesinin lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 19.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
