Esas No: 2007/2649
Karar No: 2007/4142
Karar Tarihi: 13.06.2007
Cezaların İçtimaı - Etkin Pişmanlık - Hırsızlık - Kredi Kartının Kötüye Kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2007/2649 Esas 2007/4142 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar Ahmet ve Salih'in kredi kartıyla kötüye kullanım ve hırsızlık suçuyla yargılandığı ve Adana İkinci Çocuk Mahkemesi'nin mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından incelendiği belirtiliyor. Mahkeme, sanıkların itirazlarının reddedildiğini ancak, bazı konularda eksiklikler olduğunu belirtiyor. Bunlar; 1) Sanıkların lehine olan kanun maddelerinin uygulanmaması, 2) Sanık Ahmet'in aldığı cezaların ayrı ayrı değerlendirilmemesi, 3) Sanıkların iştirak suçu nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve beraat eden sanığın yargılama gideri hesaplamasının yapılmaması, 4) Şikayetin geri çekilmesine rağmen, kanunda yapılan değişikliklerin göz önünde bulundurulmaması. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun madde 245 (Kredi kartı kötüye kullanımı), madde 50 (Lehine kanunlar), madde 51 (Etkin pişmanlık), madde 168 (Yargılama giderleri), 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un madde 99 (Cezaların ayrı ayrı korunması) kanun maddeleri detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2007/2649 E., 2007/4142 K.
11. Ceza Dairesi 2007/2649 E., 2007/4142 K.
- CEZALARIN İÇTİMAI
- ETKİN PİŞMANLIK
- HIRSIZLIK
- KREDİ KARTININ KÖTÜYE KULLANILMASI
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 245 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 50 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 51 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 168 ]
- 5275 S. CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA ... [ Madde 99 ]
"İçtihat Metni"
Kredi kartının kötüye kullanılması ve hırsızlık suçlarından sanıklar Ahmet ve Salih"in yapılan yargılamaları sonunda:
Mahkumiyetlerine dair (Adana İkinci Çocuk Mahkemesi)"nden verilen 02.11.2006 gün ve 2006/1000 Esas, 2006/571 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 19.03.2007 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-
Sanıklar müdafilerinin lehe kanunların uygulanması yönündeki taleplerinin 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 51. maddesini de kapsadığı gözetilmeden bu hususta bir karar verilmesi,
2-
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda cezaların içtimaına ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 99. maddesinde "...hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar"" hükmünü içerdiği cezaların infaz aşamasında toplanabileceği gözetilmeden sanık Ahmet hakkında hükmolunan cezaların, çocuk düşürtme suçunu düzenleyen TCK"nın 99. maddesi gereğince içtimaına hükmedilmesi,
3-
5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesi uyarınca, iştirak halinde işlenen suçlarda sanıkların; sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden sorumlu oldukları gözetilmeden ve hırsızlık suçundan beraat eden sanık Salih hakkında yapılan yargılama gideri de hesaplanıp mahsup edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı,
4-
Şikayetçinin suça konu kredi kartlarından çekilen paranın tamamını geri aldığını ve şikayetinden vazgeçtiğini belirtmesi karşısında; karar tarihinden sonra 19.12.2006 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 06.12.2006 gün ve 5560 sayılı Kanun"un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 245. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca aynı Yasa"nın 168. maddesinin uygulama olanağı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 13.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.