20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10841 Karar No: 2016/10382 Karar Tarihi: 10.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10841 Esas 2016/10382 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/10841 E. , 2016/10382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Sulh Hukuk ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, tarafından pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılan kira sözleşmelerinin geçerli olmadığı, ihtilafın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davalı taşınmazı kira sözleşmesi ile kullanmaya başladığı gibi iddianın sürülüş tarzına göre ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin muris babası adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın 3/16 payına sahip yasal mirasçısı olduğunu, dava konusu taşınmazın mirasçılar arasında elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu, taşınmaz üzerinde henüz taksim yapılmadığını, müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazın haksız olarak davalıya kiralandığını öğrendiklerini ve davalıdan taşınmazı boşaltmasını talep ettiğini, ancak davalı tarafından isteklerinin kabul edilmediğini, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tâbi olduğunu TMK"nın 702 vd. maddeleri uyarınca bu tür mülkiyette geçerli bir kira sözleşmesinden bahsedebilmek için tüm paydaşların sözleşmeye katılımının zorunlu olduğunu, dava konusu taşınmazın davalıya kiralanmasına müvekkilinin muvafakati ve icazetinin olmadığını, bu nedenle davalının yapmış olduğu kira sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek davalının taşınmaza müdahalesinin men"ine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında akdedilmiş yazılı veya sözlü bir kira sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil haksız işgalden kaynaklanan el atmanın istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.