16. Hukuk Dairesi 2018/2016 E. , 2021/895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Kadastro paftasında (A) ile gösterilen bölümün doğu ve batısında bulunan bölümlerin de yol olarak bırakıldığı, (A) ile gösterilen bölümün davacı adına tescil edilmesi durumunda paftada yol olarak gösterilen bölümde kesinti oluşacağı anlaşıldığı halde Mahkemece bu husus üzerinde durulmadığı gibi, sadece keşifte dinlenen 1961 doğumlu tek mahalli bilirkişinin soyut beyanları ile yetinildiği, davacının taşınmazdaki zilyetliğinin ne zaman başladığı, kadastro tespit gününe kadar zilyetliğin ne kadar süredir devam ettiği, ne şekilde kullanıldığı, öncesinde ekonomik amaca uygun tarımsal faaliyette bulunulmuş olup olmadığı hususlarının yeterince araştırılmadığı ve taşınmazın bulunduğu bölgeye ait stereoskopik hava fotoğraflarından yararlanılmadığı belirtilerek, öncelikle dava konusu taşınmaza ait dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmesi, 141 ada ve 139 adayı birlikte gösterecek geniş kapsamlı pafta örneğinin getirtilmesi ve dava konusu taşınmazın da içinde kaldığı yolun konumunun belirlenmesi, bundan sonra mahallinde, taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, üzerinde ekonomik amaca uygun tarımsal faaliyette bulunulup bulunulmadığı, davacı tarafın zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şekli, kadastro tespit gününe kadar zilyetliğin ne kadar süredir devam ettiği, kadim yol olup olmadığı hususlarının sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, yol olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarının özellikle irdelenmesi ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne,141 ada 46 nolu parsel ile 139 ada 56 parsel sayılı taşınmaz arasında fen bilirkişisinin 28.03.2016 tarihli raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 238,98 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline (139 ada 56 nolu parsele ilave edilmek suretiyle), krokisinde (B) harfi ile gösterilen 47,12 metrekare yüzölçümlü taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacı lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu bölümün evveliyatında ne olduğu, taşınmaz bölümünün kadim yol olup olmadığı usulüne uygun şekilde araştırılmamış, taşınmaz bölümünün niteliğini ve zilyetlik süresini tespitten uzak sadece 1982 yılına ait hava fotoğrafından yararlanılmış, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde imar ve ihyanın tamamlandığı yönünde değerlendirmeyi içeren soyut ve denetimden uzak ziraat mühendisi bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümüne ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları celbedilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün evveliyatının ne olduğu, eskiden beri köylünün ortak kullanımında bulunan kadim yol mu yoksa dava konusu taşınmaz maliklerinin kullanımındaki yer mi olduğu, ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun, yol olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün yol olup olmadığı yahut zirai faaliyete konu olup olmadığı, taşınmazın geri kalan bölümüyle aralarında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; talep olmadığı halde fen bilirkişi raporunda (B) hafiyle gösterilen taşınmaz bölümünün patika yol olarak terkinine karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz
itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.