Hırsızlık - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/2042 Esas 2016/6175 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : .... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın, 28/10/2005 tarihinde ... ... ait çalıntı araçla ve aracın üzerinde yakınan ... ..."e ait çalıntı plakalar takılı olduğu halde kaza yaptığı, yağma ve hırsızlık suçlarıyla ilgili soruşturma aşamasında kendisini ... ... olarak tanıtıp bu kişiye ait, üzerinde kendi resmi bulunan nüfus cüzdanını ibraz ettiği, çalıntı plakalarla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan 20/12/2005 tarihli ifadesinde de kendisini ... ... olarak tanıtıp bu suçla ilgili savunmada bulunduğu, hırsızlık suçundan dolayı ... ... hakkında dava açıldığı ve adı geçen sanığın beraatine karar verildiği, gerçek failin araştırılması için yapılan suç duyurusu üzerine yapılan araştırmada sanığa ulaşıldığı anlaşıldığına göre, TCK"nun 269/2 maddesinin uygulanamayacağının düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hırsızlık suçunun suç tarihinin 25/09/2005, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun suç tarihinin 20/12/2005 olarak yazılması yerine yazılı şekilde yazılması yerinde düzeltilmesi maddi hata olarak görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-... Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
2-Tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin suç tarihlerinden sonrasına ait olması nedeniyle tekerrür koşullarının oluşmadığının, bunun yerine sabıka kaydında geçen ve 29/07/2004 tarihinde infaz edilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 1 yıl hapis cezasına ilişkin 29/03/2002 gün ve 723-213 sayılı ilamının esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...’in temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle ve TCK’nun 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkradaki ilam çıkarılarak yerine “... Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2002 gün ve 723-213 sayılı ilamı” eklenerek diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.