18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8722 Karar No: 2014/14189 Karar Tarihi: 16.10.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8722 Esas 2014/14189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemiş ancak mahkeme davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddetmiştir. Ancak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği ve asliye hukuk mahkemesinin bu konuda yetkili olmadığına işaret ederek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda, davaya ilişkin olarak Türk Medeni Kanunu'nun 317. ve devamı maddeleri referans gösterilmiş, ayrıca 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi hatırlatılarak, aile mahkemesinin bu tür davalar için görevli olduğu belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlat edindiği davalının kendisiyle ilgilenmediğini, evlatlık vazifelerini yapmadığını ileri sürerek evlatlık kararının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtildiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanununun 317. ve devamı maddelerinde düzenlenen evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması yerine asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.