20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7386 Karar No: 2016/10374 Karar Tarihi: 10.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7386 Esas 2016/10374 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/7386 E. , 2016/10374 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Hukuk, ... 1. Asliye Ticaret ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kambiyo senedi olan bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava olup, kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanununda düzenlendiğini, bu durumda Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bu kanunda düzenlenen hususlara ilişkin açılan davalara çözüm yerinin ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında akdedilmiş bir kira sözleşmesi ya da ilişkisinin bulunmadığı, görevli mahkemenin TTK"nın 4. maddesine göre daha önce dava hakkında görevsizlik kararı veren asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 776 ve devam maddelerinde bono düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 3. maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 5. maddesinde tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı bildirilmiştir. Eldeki dosyada, davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ..."ı gayrimenkullerini kiraya verme, bu kapsamda sözleşme yapma hususunda vekil tayin ettiğini, bu vekalete dayalı olarak davalı ..."ın dava dilekçesinde belirtilen gayrimenkulünü dava dışı ... Turizm Tic. Ltd. Şti"ne kiraladığını, daha sonra bu kiracıdan birikmiş kira alacağına karşılık olarak 18/04/2014 vade tarihli 76.000,00.-TL bedelli ve lehtarı ... olan bonoyu müvekkiline teslim etmek üzere aldığını, fakat davalı ..."ın bu bonoyu müvekkiline teslim etmeyerek tahsil amaçlı cirolattığını ve diğer davalı ..."a verdiğini, bu şahsın da belirtilen bonoyu ... 5. İcra Dairesinin 2014/12435 Esas nolu dosyası üzerinden icra takibine koyduğunu, davalı ..."ın bonoyu müvekkiline cirolatırken onun zaaflarından faydalandığını, hatta tehditkar davranışlar sergilediğini, muvazaalı olarak diğer davalı adına icra takibine koyduğunu ileri sürerek söz konusu bono ve takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senedinden ya da kira sözleşmesinden kaynaklanmayıp, vekil olan davalı ..."ın dava dışı şirketten kira bedeline karşılık olarak aldığı bonoyu vekâlet veren davacı ..."a teslim etmemesi nedeniyle vekâlet ilişkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanmakta olup malvarlığı haklarına ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesi gereğince bu tür davaların asliye hukuk mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.