22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/17990 Karar No: 2018/24828 Karar Tarihi: 19.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/17990 Esas 2018/24828 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen alacak davasında, iş müfettişi tarafından düzenlenen raporda yer alan asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmenin, 4857 Sayılı İş Kanunu ve Alt İşverenlik Yönetmeliği'ne aykırı ve muvazaalı olduğu yönündeki tespitin hatalı olduğu belirtilerek, idari para cezasının iptal edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, dava tefrik edilmiş ve yetkisizliğe karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmenin muvazaaya dayandığına dair tespitin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi tarafından yapılmış olmasına rağmen, davanın yanlış davalı aleyhine açıldığına karar vermiştir. Sonuç olarak, karar bozulmuştur. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 3/2. maddesi ise iş alan alt işverenin, kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı sözleşme ve gerekli belgelerle birlikte bildirim yapmakla yükümlü olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, inceleme sonucunda muvazaalı işlem tespit edilirse, işverenlere tebliğ edilecek gerekçeli müfettiş rap
22. Hukuk Dairesi 2017/17990 E. , 2018/24828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; iş müfettişi tarafından düzenlenen 31/01/2011 tarihli ve GK/12-OB/12 sayılı raporda yer alan asıl işveren EÜAŞ Genel Müdürlüğü ile müvekkili şirket arasında yapılan kazan altı bakım ve pompa hizmetleri alt işverenliği ile ilgili sözleşmedeki iş kapsamının 4857 Sayılı İş Kanununun 2. maddesi ile Alt İşverenlik Yönetmeliğine aykırı ve muvazaalı olduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu belirterek, iş müfettişinin muvazaa tespiti yönündeki raporunun ve verilen idari para cezasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece idari para cezasının iptaline ilişkin dava tefrik edilmiş; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 04/07/2014 tarihli ve 2014/9408 Esas 2014/15215 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen ... İş Mahkemesinin yetkisizliğe dair 15/01/2014 tarihli ve 2013/430 Esas 2014/4 Karar sayılı kararı üzerine yapılan yargılamaya ve yetkisiz mahkemece alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu"nun 3/2. maddesine göre "Bu Kanunun 2. maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite dair gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz iş günü içinde işverenlerce yetkili İş Mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur. Rapora otuz iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır". Somut olayda; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına dair tespit Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş müfettişi tarafından yapılmış olmakla, davanın anılan Bakanlık aleyhine açılması gerekirken, tespit ile ilgisi bulunmayan ...’ne husumet yöneltilmesi temsilcide hata niteliğinde olup davacıya davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmek üzere süre verilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken taraf sıfatı olmayan ... hakkında karar verilmesi hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.