17. Ceza Dairesi 2015/13742 E. , 2016/6195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.400,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince sanık ..."nun temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanığın işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu yanında açık kimliği tespit edilemeyen başka bir kişi ile birlikte işlediğinden hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması ve ayrıca; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümleleri eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde ise;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış,diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya içinde bulunan 13/02/2011 tarihli tutanak ve duruşmada beyanı alınan tutanak tanıklarının dosya kapsamına uygun düşen ifadelerine göre, "sanığın, müştekiye ait marketten sırtında çuvalla çıktığının görüldüğü, sanığın kaçmaya başladığı, kaçarken sırtındaki çuvalı park halinde bulunan aracın altına attığı ve polis memurları tarafından kesintisiz olarak takip edilmesi sırasında sendeleyerek düşmesi sonucu yakalandığı, kesintisiz takibin sanığın yakalanması anına kadar sürdüğü" anlaşılmaktadır. Eylemin açıklanan şekli itibarıyla, sanığın kendi elinde olmayan nedenlerle ve polisin oraya gelmesiyle eylemini tamamlayamadığı ve suçun teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılmasına rağmen, suçun tamamlandığı düşüncesiyle TCK"nın 35. maddesinin sanık lehine uygulanmaması,
2-Hırsızlık eyleminin gece saat 03.15 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması ve ayrıca; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.