Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6517
Karar No: 2021/8134
Karar Tarihi: 09.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6517 Esas 2021/8134 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6517 E.  ,  2021/8134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    YARGITAY KARARI

    Davacı; avukat olduğunu, davalı aleyhine Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada vekillik görevinin yürütülmesi için davalı ile 15.000 TL bedelle anlaşma sağlandığını, davalının isteği üzerine dosyadaki vekillik görevinden çekildiğini ve ücretin tamamına hak kazandığını, davalı tarafından vekalet ücretinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı; imzaladığı ve kabul ettiği 15.000 TL’lik bir ücret sözleşmesi olmadığını, ayrıca davacının ilgili dosyadan çekildiğini, kendisi tarafından gönderilen bir azilname olmadığını, davacının dosyanın tek bir celsesine girdiğini, baştan sona takip ettiği bir dosya olmadığını, bu dosya sebebi ile davacıya 7.500 TL ücret ödemesi yaptığını savunarak, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 19/02/2018 tarihli ve 2018/322 Esas 2018/1999 Karar sayılı kararıyla “Eldeki davada, davacı avukat davalı aleyhine açılan ceza davasında yürütülen vekillik görevi nedeniyle ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalının sanık olarak yargılandığı Gaziantep 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/340 E. sayılı dosyası incelendiğinde Vergi Usul Kanunu ve Dernekler Kanunu’na muhalefetten yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafından yürütülen mesleki faaliyet kapsamında davacı avukata vekalet verildiğine göre, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının davalının yargılamasının yapıldığı Gaziantep 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/340 esas sayılı dosyasına vekili olduğuna ilişkin 06/10/2015 tarihinde vekaletname ibraz ettiği, 08/10/2015 tarihli 5. celseye sanık vekili olarak katılarak savunma yaptığı ve 23/10/2015 tarihinde de dosyaya vekillik görevinden çekildiğine ilişkin dilekçe ibraz ettiği, dosya kapsamındaki davalı ifade tutanaklarından davacının davalı tarafın talebi üzerine vekillikten çekildiği ve vekillikten kaynaklı ücret talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığı; ancak taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması ve davacının vekil sıfatıyla takip ettiği ceza davasının konusu para ile ölçülemeyen dava niteliğinde bulunması nedeniyle akdi vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 1.500 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmadığından inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-HMK"nın 187/2 maddesinde; herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıaların çekişmeli sayılmadığı hükme bağlanmıştır.
    İkrar; görülmekte olan bir davada, taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek nitelik taşıyan maddi vakıanın doğruluğunu kabul etmesidir.
    Davada bir tarafça ileri sürülen bir vakıa iddiasının, mahkeme önünde karşı tarafça ikrar edilmesiyle artık o vakıa, taraflar arasında çekişmeli olmaktan çıkar ve bunun sonucu olarak ispatı gerekmez. İspatın gerekmediği bir halde ise, delilden söz edilemez. İkrar, tek taraflı bir usûlî işlem olarak, delil ikame faaliyetini ve ispat ihtiyacını ortadan kaldıran bir taraf beyanıdır.
    Mahkeme içi ikrar kesin delil niteliğindedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da geçerli olup, kesin delil teşkil eder ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı, İstanbul 2001, C:2, s:2045 ).
    Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; davacı, haksız azil sonrası vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise davacı ile aralarında 15.000 TL"lik ücret sözleşmesi bulunmadığını, davacının kendisinin vekillikten çekildiğini ve bu dosya sebebi ile davacıya 7.500 TL ödeme yapıldığını savunmuştur. Dosyada delil olarak bulunan, davacının davalı hakkındaki hakaret-tehdit-konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından şikayeti üzerine Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/15 Esas sayılı dava dosyasında görülen ceza yargılamasında, davalı savunmasında “...Kendisine vekalet ücreti olarak 15.000 TL vermek üzere anlaştık...” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda davalı, davacı ile aralarındaki vekalet ilişkisi nedeni ile davacıya 15.000 TL ödemeyi kabul ettiğini ikrar etmiş olup, yukarıda açıklandığı üzere mahkeme içi ikrar tarafları bağlar.
    O halde mahkemece; davalının ikrarı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu beyan değerlendirilmeden karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi