5. Ceza Dairesi 2014/7115 E. , 2016/8507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet almak ve vermek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Sanıklar ...hakkında rüşvet vermek, sanık ... hakkında rüşvet almak ve sahtecilik suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
21/02/2013 günü katılan Hazine vekilinin yüzüne karşı verilen hükmü CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 28/03/2013 tarihinde vekalet ücreti yönünden temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince tebliğnamedeki (1)-a nolu düşünceye aykırı olarak REDDİNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tebliğnamenin (3) nolu bendinde belirtilen bozma sebeplerinin tebliğname içeriği dikkate alındığında sanık ... hakkında verilen hükümle ilgili olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, Mahkemece de kabul edilen somut olayın oluş şekline göre sanık ..."in öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere Yasanın öngördüğü anlamda sanık ..."a yönelik icbar veya ikna boyutuna varan davranışının bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen 1-(c) ve (3) nolu düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, sanıklar ... haklarında rüşvet vermek suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, resmi belgede sahtecilik suçunu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ise bu hususta aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında rüşvet almak suçlarından verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
TCK"nın 53/5. maddesinin tatbikinde sadece TCK"nın 53/1-a maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında mahkemenin bu husustaki uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki 1-(b) nolu bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak ;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün 2014/118 -2016/208 sayılı Kararında da benzer şekilde belirtildiği üzere, rüşvet suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun millete ve devlete karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği gözetildiğinde; suç tarihinde ... İlçe Jandarma Komutanlığı"nda Uzman Çavuş olarak görev yapan sanık ..."ın, ... İcra Ceza Mahkemesi"nin 2007/1532 Esas, 2008/247 Karar sayılı ilamı ile hakkında yakalama kararı bulunan sanık ..."dan elde ettiği menfaat karşılığında yakalama işlemi yapmaması, yine ilçede faaliyet gösteren ruhsatsız ve işçilerinin sigortasız çalıştığı belirlenen fırınla ilgili yasal işlem yapmama karşılığında fırının sahibi olan sanık ..."dan da baklava, içecek ve un gibi gıda maddeleri temin etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın eylemini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda görevi kapsamında kısa zaman aralıklarıyla işlediği, fiilin zincirleme suç olarak kabulüyle aynı Kanunun 3, 61. maddeleri de gözetilerek tek hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan ve suç kastının nasıl yenilendiği, eylemlerin neden bağımsız suç kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden iki ayrı rüşvet almak suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.