
Esas No: 2015/1905
Karar No: 2016/693
Karar Tarihi: 20.01.2016
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/1905 Esas 2016/693 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2015/16831
Mahkemesi : Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 11/06/2013
Numarası : 2013/90 - 2013/363
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 70/1, TCK"nın 62, 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.06.2008 tarih ve 2007/300 E. 2008/367 K sayılı kararının 15.09.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra sanığın deneme süresi içerisinde 22.01.2013 kesinleşme tarihli 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunu işlemesi nedeniyle hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2013/90 esas, 2013/363 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Aksaray İl Merkez Jandarma Komutanlığına yapılan, 68 .. .... plakalı araç içerisinde dört kişinin olduğuna ve araçta kültür varlıklarının bulunduğuna dair ihbar üzerine, sanık M.. Ç.."ın da içerisinde bulunduğu 68 .. ... plakalı aracın, kolluk görevlilerince Aksaray-Konya karayolu, Aksaray Polis Okulu önünde durdurulduğu ve Aksaray Cumhuriyet Savcısının sözlü emri ile araçta aramanın yapıldığı, yapılan aramada araç içerisinde toplamda 36 adet vazo, sürahi, heykel, kemik iğne, göz yaşı şişesi gibi eserlerin ele geçirildiği, Aksaray 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 29.03.2007 tarih ve 2007/49 değişik iş sayılı kararıyla el koyma işlemleri onaylanan eserler hakkında alınan 27.02.2008 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, eserlerinin Ortaçağ ve Roma dönemlerine ait, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli kültür varlıkları olduklarının tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık M.. Ç.. ile haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı temyiz incelemesine gelmeyen A... K..., R... K... ve M... O... hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık M.. Ç.. sorgusunda verdiği ifadesinde, arkadaşı Murat ile Konya ilinden Aksaray"a dönmek için yol üzerinde araç bekledikleri esnada, tanımadıkları diğer sanıkların araçları ile durduklarını ve bu kişilerin de Aksaray"a gidiyor olmaları nedeniyle kendilerini araçlarına aldıklarını, araçta bulunan eserlerden bilgisinin olmadığını beyan etmiş ise de, sanığın verdiği ilk ifadesinde kendilerini araçlarına alan diğer sanıkları, arkadaşı olan M... O..."un tanıdığını beyan etmesi, yapılan ihbarın içeriği ve sanıkların yakalanış şekilleri gözetildiğinde, sanığın beyanlarının cezadan kurtulmaya yönelik olduğu ve hayatın normal akışı karşısında inandırıcı olmadığı, ancak davaya konu eserlerin sanık tarafından ticari maksatla satın alındığına, kabul edildiğine ve satışa arz edildiğine dair dosyada somut ve kesin bir delil bulunmadığı, bu bakımdan sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesinde düzenlenen “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçu işlemediğine, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 70/1 maddesinin, adli para cezasının asgari haddi yönünden sanıkların daha lehine olduğu gözetilmeksizin, değişiklik öncesi düzenlemeye göre uygulama yapılması,
2-2863 sayılı Kanun"un 75. maddesinde, kanun kapsamında kalan suçlar nedeniyle el konulan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnif ve tescili yapılmak üzere müzeye teslim edileceği öngörülmüş olmasına, mahkemelerin belirtilen hususu karar altına almamaları halinde idarenin dava konusu eşyaların mülkiyeti ve yapılacak işlemler konusunda karşılaşacağı tereddüte rağmen ele geçen ve 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğine haiz eserlerin Müze Müdürlüğüne teslimi konusunda bir karar verilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinin gerekmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ikinci parağrafında yer alan “450 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “5 gün karşılığı” ibaresinin getirilmesi, üçüncü paragrafında yer alan “375 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “4 gün karşılığı” ibaresinin getirilmesi, ve aynı parağrafın devamına gelmek üzere hükme, “5237 sayılı TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca adli para cezasının günlüğü 20 TL kabul edilerek, 4 tam gün adli para cezasının 80 TL adli para cezasına çevrilmesine” cümlesinin eklenmesi, yine hükmün sonuna “27/02/2008 tarihli bilirkişi raporunda, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli kültür varlıkları olduğu belirtilen 36 adet eserin, 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine” şeklinde parağrafın eklenmesi, yine hükmün TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılıp hak yoksunluğuna ilişkin paragrafın yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak
TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.