Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/5851 Esas 2013/5084 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2011 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik tarafından hazılanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı olarak,...Üniversitesi Rektörlüğünün davalıyı profesörlüğe yükselten idari işleminin iptali için İdare Mahkemesine dava açtığını, davaya müdahil olan davalının dilekçesinde kendisine karşı şeref ve haysiyetini zedeleyici, aşağılayıcı beyanlarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı, İdare Mahkemesine sunduğu dilekçenin savunma dilekçesi olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının müdahale dilekçesinde, hak arama özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşan ifadelerde bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu edilen olayda; ......Üniversitesi Kardiyoloji bölümünde profesör olarak kamu görevi gören davalının, davacıya karşı görev sırasında haksız fiil suçunu işlediği ileri sürülmüş, davalı memurun görevi sırasında meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istenmiştir.
Anayasa"nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamıyacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece husumetten red kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.