5. Hukuk Dairesi 2018/654 E. , 2019/14215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince istinaf isteminin davacı idare yönünden reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun, davacı idare yönünden reddi, davalı yönünden kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuş; bu karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 5 Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/218 E.- 2016/372 K. sayılı kararının incelenmesinde,
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dosyadaki bilgi ve belgelere, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde yapılan gözleme göre ve Dairemiz denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmazlar ile benzer özellikteki taşınmazlara arsa olarak değer biçildiği anlaşıldığından, dava konusu ... Mahallesi, 168 ada 24 parsel ve 165 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar arsa vasfındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazlara arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersizdir.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi;
2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile HMK"nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.