12. Ceza Dairesi 2015/2469 E. , 2016/686 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 09.04.1977 tarih, 9776 sayılı kararıyla korunması gerekli kültür varlığı olduğu kabul edilen ve koruma grubu 2 olarak belirlenen, ... Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 19.12.2008 tarih, 533-534 sayılı kararıyla röleve projesi, 18.02.2010 tarih, 1292-1293 sayılı kararıyla da restorasyon projesi onaylanan, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 494 ada, 28 ve 29 sayılı parsellerinde bulunan ahşap tescilli binanın ½ hissesinin sanık ... tarafından 26.12.1996 tarihinde satın alındığı, binanın tamamının da sanık tarafından 05.02.2009 tarihinde satın alındığı, binanın tamamını satın alan sanığın, binada onarım yapmak istediği ve ...Büyükşehir Belediyesine başvurduğu, ...Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu Müdürlüğü"nün 18.02.2011 tarihli yazısıyla davaya konu tescilli yapıda basit onarım izninin verildiği, bu izin doğrultusunda onarım işlerine girişilen binada ...Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince incelemenin yapıldığı ve düzenlenen 17.01.2012 tarihli raporda, onaylı rölöve ve restorasyon projelerinde muhdes olarak gösterilen eklerin kaldırıldığının, yeni kapı ve pencereler eklendiğinin, mevcut duvarlar kaydırılarak veya yeni duvarlar eklenerek ıslak alanlar oluşturulduğunun, lobi bölümüne eklenen banyo ile sofanın bütünlüğünün yok edildiğinin ve taşı halen mevcut olan tuvalet yerine asansör yapıldığının tespit edildiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 19.01.2012 tarih, 262 sayılı kararıyla da basit onarım sınırını aşan ve izne aykırı olan bu uygulamalar nedeniyle sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, davaya konu izne aykırı uygulamaları yaptığı tespit edilen sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma kararına ilişkin kararların ilgililerine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı
gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının ilgililerince bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 09.04.1977 tarihinde kabul edildiği, sanığın verdiği ifadelerinde, binanın tescilli bir yapı olduğunu bilmediğine dair beyanlarının bulunmadığı, ayrıca tapu kaydında binanın korunması gerekli bir kültür varlığı olduğuna dair şerhin de bulunması, sanık tarafından davaya konu tescilli bina hakkında rölöve, restorasyon projelerinin hazırlanması ve ilgili Koruma Uygulama ve Denetim Bürosundan basit onarım izinlerinin alınması karşısında, sanığın binanın tescilli kültür varlığı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle sanık hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, aykırılıkların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumluluğu tespit edilen sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; ayrıca, izinsiz uygulama neticesinde tescilli yapının zarar görmediğinin anlaşılması durumunda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.