20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10922 Karar No: 2016/10356 Karar Tarihi: 10.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10922 Esas 2016/10356 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/10922 E. , 2016/10356 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 4. Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yanlış tedavi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının tüketici olup vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Tüketici Mahkemesi ise vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davalara bakma görevi tüketici mahkemesine ait ise de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 1. maddesine göre, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder hükmü nedeniyle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacılar vekili, müvekkili ..."in doğumunun yapılması için ... Özel Sağlık Hizmetlerine yatışının yapıldığını, aynı gün doğuma alındığını, doğum esnasında davalıların ihmal ve kusurları sebebiyle göbek bağı kesilmek istenirken yeni doğan bebek ...."in ayak parmağının kesildiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında, tedavi hizmetine ilişkin vekalet ilişkisi bulunmakta olup ihtilafın, vekâlet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(l) maddesi ile vekâlet sözleşmeleri de Kanun kapsamına alındığından, taraflardan birinin tüketici olduğu vekâlet sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıkların da tüketici mahkemesinde çözümlenmesi zorunludur. Ne var ki, 6502 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalar açıldıkları mahkemede görülmeye devam eder." hükmü bulunmakta olup; eldeki dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 10/11/2011 tarihinde açılmış bulunduğundan, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin dava tarihinde yürürlükte olan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. 4077 sayılı Kanunla güdülen amaç, tüketicinin tüketime yönelik satışlarda, mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, 4077 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyecek olan somut uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.