20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9478 Karar No: 2016/10347 Karar Tarihi: 10.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9478 Esas 2016/10347 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9478 E. , 2016/10347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 4. Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... 3. İş Mahkemesinin 2009/662 Esas - 2012/338 Karar sayılı dosyasında, davalılardan ..."ün vekilliğini yaptığını bu davada müvekkili lehine 4.024,16.-TL vekalet ücreti alacağına hükmedildiğini, iş mahkemesi ilamının ... 7. İcra Dairesinin 2012/8016 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, alacağın tahsili amacıyla diğer davalı.. aleyhine ticareti terk nedeniyle cezalandırılması için dava ikame edildiğini, dava sürerken davalı ..."in diğer davalı ... ile anlaştığını ve müvekkilinin vekil sıfatıyla icraya koymuş bulunduğu ilamdan doğan alacağını diğer davalı ..."e 08/04/2014 tarihli temliknameyle temlik ettiğini, müvekkiline ... 7. İcra Dairesinin 2012/8016 Esas sayılı icra takibi dolayısıyla ödenmesi gereken 4.991,15.-TL vekalet ücretinin de ödenmediğini belirterek davanın kabulü ile davacıya ait dava ve icra vekalet ücreti toplamı olan 9.015,31.-TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Tüketici Mahkemesi ise davalı işçi ile davacı avukat arasında vekalet sözleşmesinin kurulduğu iş mahkemesindeki davada davacı avukatın vekalet görevini yerine getirdiği, davalının bir mesleğin icrasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin vekalet ilişkisinin kurulduğu gözetildiğinde davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davalının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.