23. Hukuk Dairesi 2013/3836 E. , 2013/5485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının genel kurul kararları gereğince ödemesi gereken aidat borçları ile bankaya olan kredi borcunu ödemediğini, bankanın, müvekkili kooperatifin kefaleti nedeniyle kredi borcunu müvekkilinin hesabından çektiğini, müvekkilinin davalıdan olan alacaklarının tahsili için ... takibine geçtiğini ancak davalının takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, ödemiş olduğu aidat miktarlarının tespiti ile şerefiye farkından dolayı alacaklı olduğu miktarın nazara alınarak aidat borcunun tespit edilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, bozma ilamına uyularak karar verilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinin daha önceki bozma ilamında işaret edilen hususları karşılayacak nitelikte olmadığı, bu itibarla, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti seçilerek kooperatif defter,kayıt ve belgeleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, varsa banka kayıtları ve davalının sunduğu ödeme belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, varsa davalının aidat ve gecikme faizi borcunun aylara göre dökümü yapılarak, aksi yönde genel kurul kararı yoksa davacının varsa ödemelerinin BK"nın 84. maddesi de gözönünde bulundurularak tespit edilmesini içerir, tereddüte mahal vermeyen, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor tanzimi sonucu oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş,bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davalı kooperatife borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,kooperatif alacağının tahsili istemiyle başlatılan ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, araştırmaya yönelik olarak dairemizce verilen bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, bozma ilamında belirtilen hususlar tam olarak yerine getirilmediği gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi ihtiva etmemektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu aidatlarla ilgili alınan genel kurul kararlarında gecikme zammına ilişkin karar bulunmadığı belirtilmiş, oysa ....02.1997 tarihli genel kurulda aylık %...
faiz alınması kararlaştırılmış olup, yine takibe konu kredi alacağı için ....04.2003 tarihli genel kurul kararında aylık % ... faiz oranının kararlaştırıldığı ve hesabın buna göre yapılması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Keza davalı şerefiye farkından dolayı alacaklı olduğunu savunmuş, bu husus incelenirken kooperatifin diğer üyelerine ne zaman, nasıl şerefiye farkının ödendiği araştırılmamıştır. Bu durumda, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatife ait tüm defter, kayıt, belge, yönetim kurulu ve genel kurul kararları üzerinde araştırma ve inceleme yapılarak davalının aidat ve kredi borcunun bulunup bulunmadığı, 1997 tarihli genel kurul da alınan faiz oranını ortadan kaldıran veya azaltan başka bir genel kurul kararı olup olamadığı, varsa bu genel kurul kararının uygulanmasına kadar önceki genel kurulda belirtilen oranın, şayet değiştirilmişse değiştirme tarihinden sonraki genel kuruldaki oranın dikkate alınması, öte yandan kredi borcunu ödemeyenler için 2003 tarihli genel kurulda alınan faiz oranının dikkate alınarak 6098 sayılı Kanunun 120.maddesi ile faizle ilgili olarak getirilen yasal sınırlama da gözetilmek suretiyle, şerefiye alacağı ve varsa diğer ödemeler de değerlendirilerek alacak borç miktarını gösteren açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.