11. Hukuk Dairesi 2013/9097 E. , 2014/583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/12/2012 tarih ve 2010/164-2012/649 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun 10/09/2001 tarihli kararı ile...ş A.Ş."nin hisselerinin müvekkili kuruma devredildiğini ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı"nın 2005 yılındaki kararı ile de tüm aktif ve pasifi ile davacı kuruma intikal ettirilerek hukuki varlığının sona erdirildiğini, mülga şirketin devirden önce...’de mülkiyetinde bulunan bir soğuk hava deposunu dava dışı ... Tarım Ürünleri A.Ş. adında bir firmaya kiraladığını,.... A.Ş."nin yöneticileri olan davalıların bu kiralama ilişkisinde elektrik aboneliğini kiracıya devretmediğinden ve üzerindeki aboneliği iptal ettirmediğinden, kiracının kullandığı elektrik bedelini başlatılan icra takipleri sonucunda müvekkili kurumun ödemek zorunda kaldığını, borca ilişkin olarak açılan davaların aleyhe sonuçlandığını, davalıların kusurlu hareketleri sonucunda kurum zararına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, asıl ve birleşen davada toplam 424.820,62 TL"nın ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, müvekkillerinin davacı kuruma devredilen... A.Ş"nin eski yönetim kurulu üyeleri olduklarını, sorumluluk davasının zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkillerinin üzerlerine düşen dikkat ve özen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ve bir kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu borcun 19/04/2001-19/11/2001 ve 22/11/2002-31/03/2003 tarihleri arasında doğduğu, davacıya karşı elektrik idaresi tarafından açılan asıl davanın tarihinin ise 07/11/2003 olduğu, en geniş ihtimalde davacının, açılan davada zararı ve sorumlu olanları o dosyada aldırılan 03/05/2004 tarihli bilirkişi raporu ile öğrenmiş olup dava tarihi olan 12/03/2010 tarihi itibariyle asıl davanın zamanaşımına uğradığı, birleşen davada ise, bilirkişi raporunda her ne kadar davalıların sorumlu olduğu yolunda görüş bildirilmiş ise de, davalıların ...’a .../...
yazdıkları 05/11/2003 tarihli yazı ile kira sözleşmesinin yıl sonunda biteceğini bildirerek özelleştirme kapsamında olduklarını da belirtip kiracı ile yeni dönem için sözleşme yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddüt olduğunu beyan ederek kiracı ile ... arasındaki elektrik borçlarının tahsili ile ilgili son durum hakkında bilgi istedikleri ancak herhangi bir cevap alamadıkları, aynı kuruma 20/01/2003 tarihinde bir yazı daha yazarak şirketin borçla bir ilişiğinin kalmadığının kendilerine iletilmesini ve daha önceden yapılan elektrik sözleşmesinin iptalini istedikleri, bir önceki yazıyı da ilgi tutarak 30/04/2003 tarihinde üçüncü bir yazı daha yazarak önceki iki yazı ile borcun kiracı tarafından kabul edildiği ve ödeme taahhüdünde bulunduğunun ifade edilerek elektrik sözleşmesinin feshedilmesini istedikleri, elektrik idaresi tarafından 10/06/2003’de aftan yararlanarak 54.808.207.326 TL tutarındaki borç için kiracının elektrik borcunun 12 aylık dönemler halinde takside bağlanarak ödeme taahhüdü düzenlendiği, ilk taksidin peşin olarak tahsil edildiğinin bildirildiği, dava dışı ..."ın bütün bu bildirimlere rağmen aboneliği iptal ettiğine dair bir yazı göndermediği, sonuçta davalıların sorumluluk nedeni olarak ileri sürülen hususta gerekli girişimlerde bulundukları, dolayısıyla zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın zamanaşımı nedeniyle, birleşen davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davaya ilişkin hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, 6762 sayılı TTK"nın 320. maddesi uyarınca basiretli bir tacir gibi hareket etmek durumunda bulunan yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, TTK"nın 338. maddesi uyarınca ispat külfeti ters çevrilmiş kusur sorumluluğu olup, meydana gelen zararda sorumluluklarının bulunmadığını kanıtlamaları gerekmektedir. Davalılar tarafından dava dışı kiracı şirketin elektrik borcuna ilişkin olarak elektrik idaresine birkaç kez yazı yazmış olmaları mahkemenin kabulünün aksine yönetim kurulu üyelerinin kusursuzlukları sonucunu doğurmaz. Davalıların, birleşen şirketin taşınmazını kiraya verme işlemi sırasında üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirip getirmedikleri göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen dava yönünden kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.