23. Hukuk Dairesi 2013/2703 E. , 2013/5483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil Yapı ve Kredi Finansal Kiralama A.O. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketlerin iflâsın ertelenmesi talebinin kabul edilerek ....07.2010 tarihinden itibaren bir yıl süre ile iflâsın ertelenmesine karar verildiğini, kayyım raporlarının olumlu olduğunu ileri sürerek, yine ertelemenin bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahiller vekilleri, talebin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, kayyım raporları, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iyileştirme projesinde gösterilen tedbirlerin büyük ölçüde gerçekleştirildiği, davacıların nakit ihtiyacını sermaye arttırımı sureti ile karşıladığı, şirketin borca batıklığının halen devam etmekte olduğu, iflâs erteleme süresinin bir yıl daha uzatılması halinde şirketin malî durumunun iyileşebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile iki şirketin İİK nun 179/a ve 179/b maddeleri uyarınca iflâslarının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Karar, müdahillerden...Kiralama A.O. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin malî durumunun ıslahının mümkün olması hâlinde o şirketin iflâsının önlenmesini sağlayan bir kurumdur. Mahkeme iflâsın ertelenmesine karar vermiş, davacı vekili tarafından iflâsın ertelenmesinin bir yıl süreyle uzatılması talep edilmiştir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre yeniden tespit edilmeli ve borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı araştırılmalıdır. Bir yıllık erteleme sürecinde iyileştirme projesinin hangi ölçüde uygulandığı veya başarılı olduğunun tespiti amacıyla borçlu şirketin bilançoları ve kayyım raporları da gözetilmek suretiyle
bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Zira önerilen iyileştirme tedbirlerinin şirketin malî durumunu düzeltmeye elverişli olup olmadığının, varsa alınması gereken ek tedbirlerin belirlenmesi ve iflâs erteleme koşullarının devam edip etmediği özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, bu konuda bilirkişinin görüşüne başvurulması ve alınacak raporun da hukuka uygunluğunun hâkim tarafından denetlenmesi gerekir.
Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermemektedir. Raporda şirketlerin aktif ve pasiflerinde gösterilen bazı kalemlerin bilanço ile uyum sağlamadığı gibi iflâsın ertelenmesi talebinde bulunan davacı şirketlerin inşaat işleri ile iştigal ettiği için bu şirketlerin faaliyet alanı ile ilgili yaptığı işler, aldığı ihaleler ve hak edişleri, ödenmemiş sermayesinin olup olmadığı, ödenmemiş sermayesi varsa sermaye artırımının fiilen nasıl ve hangi kaynaktan sağlanacağı, ortaklara borçlu olup olmadığı, varsa ortaklara öncelik tanınarak yapılan ödemenin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılığına etkisi değerlendirilmediği gibi bu hususlarda inceleme yapılırken ilk iflâs erteleme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile çelişkilerin bulunduğu gözden kaçırılmıştır. Müdahil ...vekilinin bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar üzerine ek rapor da alınmamış ve itirazlar değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, Mahkemece bu hususlarda ve konusunda uzman yeni bilirkişi heyeti oluşturularak, öncelikle şirketlerin borca batık durumda olup olmadığı, borca batık durumda ise bu durumun gerekçeleri, davacı tarafından sunulan iyileştirme projesinin inandırıcı olup olmadığı hususları üzerinde durularak, ilk iflas erteleme talebinde hükme esas alınan bilirkişi raporu ile çelişkilerin olması halinde bunun da nedenlerinin gösterilerek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahil ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.