Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8797 Esas 2014/14106 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8797
Karar No: 2014/14106
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8797 Esas 2014/14106 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, doğum tarihinin nüfusa yanlış yazıldığını ve gerçek doğum tarihinin düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dosyadaki raporlara göre davacının doğru yaş tespiti yapılamamış ve tanıkların dinlendiği tarih ile doğum tarihi arasında uzunca bir zaman geçtiği için istenen beyanların yanıltıcı olabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, davanın reddi gerektiği ancak kabul edildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- HUMK.nun 428. maddesi (kararın bozulması)

18. Hukuk Dairesi 2014/8797 E. , 2014/14106 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2013/547-2014/132

Davacı dava dilekçesinde, doğum tarihinin nüfusa 15.04.1975 yazıldığını, gerçek doğum tarihinin ise 28.02.1977 olduğunu ve doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, 15.04.1975 olan doğum tarihinin 28.02.1977 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nüfus davaları kamu düzeni ile ilişkili olup, hakim doğru kayıt oluşturmakla yükümlüdür. Dosyada bulunan Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna göre davacının 40-45 yaşları ile uyumlu olduğu ve bu yaşlar arası kemik yaşının tıbben tayininin mümkün olmadığı, Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğü"nden alınan raporda ise 25-40 yaş grubu içinde olduğu ve bu yaşlarda kesin yaş tespitinin yapılamadığı bildirilmiştir.
Buna göre 25 yaş üzerinde bulunan davacının tıbben yaş tespitinin mümkün bulunmaması ve ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında da uzunca bir zaman geçtiğinden istenen beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.