Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17409
Karar No: 2014/14097
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/17409 Esas 2014/14097 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada, Kamulaştırma Yasası uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, sair temyiz itirazları yerinde olmadığına karar vermiştir. Ancak Mahkeme Kararı'nın Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendine uygun olmadığı ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkını korumak amacıyla, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendi, Anayasa'nın 35.
18. Hukuk Dairesi         2014/17409 E.  ,  2014/14097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/05/2013
    NUMARASI : 2012/362-2013/464

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. 22.11.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda taşınmaz ve çevresinde sulu ziraata uygun tarım yapıldığı belirtilmiştir. Sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, sadece taşınmaz ve çevresinde sulu ziraata uygun tarım yapıldığı belirtilmek suretiyle bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
    2-Dava konusu taşınmazın üzerinde depo vb. tesisler yapılabilecek olması, ticari binalara ve ihracat merkezine yakınlığı gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, mahkemece %60 oranında objektif değer artışı belirlenerek karar verilmesi,
    3-Dosya içerisine getirtilen tapu kaydına göre dava konusu 1381 parsel sayılı taşınmazın üzerinde kamulaştırmadan önce Etibank lehine daimi irtifak hakkı tesis edildiği belirtilmekle bu irtifakın dava konusu taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer kaybının dikkate alınmaması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı;
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden bu yönden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi