14. Ceza Dairesi 2014/375 E. , 2015/11816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı
HÜKÜM : Cinsel taciz suçundan mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Sanığın, birlikte yürüdüğü mağdureye cinsel içerikli sözler söyleyip, ardından elini omzuna koyduğu, rahatsız olan mağdurenin sanığın elini ittirdiği ve bir süre daha birlikte yürüdükten sonra sanığın mağdurenin kollarından tutup kendine doğru çekerek yanağından öpmeye kalkıştığı, ancak mağdurenin direnmesi nedeniyle eylemini tamamlayamadığı ve bu olaydan sonra da cep telefonundan cinsel içerikli mesaj atmak ve aramak suretiyle eylemlerine devam ettiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle eylemlerin ayrı ayrı zincirleme şekilde cinsel taciz ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını oluşturduğu, ancak iddianameyle sadece çocuğun basit cinsel istismarı suçundan dava açıldığı gözetilerek bu suçtan mahkûmiyetine ve cinsel taciz suçundan kamu davası açılması sağlanıp yargılama yapıldıktan sonra hüküm kurulması yerine, 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı olarak dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle eylemlerin kül halinde cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Uygulamaya göre de;
TCK"nın 105/1. maddesince hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 43/1. maddesiyle 3/4 oranında arttırılması sonucu 1 yıl 19 ay 7 gün yerine ayların yıla çevrilmesi sonucu yazılı şekilde fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.