Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2531
Karar No: 2020/1305
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2531 Esas 2020/1305 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2531 E.  ,  2020/1305 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ...Asliye Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülmekte olan asıl dava alacak davası ve birleşen dava tazminat davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen asıl ve birleşen dava davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -

    Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 5 yıl süreli ... Satış ve ariyet sözleşmesi imzalandığını, davalının davacıdan ... almamasına rağmen ... tankındaki seviyenin yükselmesi sebebiyle davacı tarafından değişik iş tespit dosyası ile tespit yaptırıldığını, buna göre davalının dava dışı Petrol Ofisinden ... aldığının ve davacıya ait tanka yüklendiğinin tespit edildiğini, tespitle ilgili raporun yazılması beklenirken davalının fiyat artışı sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini, feshin haksız olduğunu, davalının davranışları ve sözleşmeyi süresinden önce feshetmesinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davacının sözleşmenin 3.1 maddesi uyarınca sözleşmenin feshinden itibaren olağan sona erme tarihine kadar olan dönem için 19.330 Euro cezai şart alacağının ve yine sözleşmenin 4.7 maddesi uyarınca 24.934,28 EURO + KDV alacağının oluştuğunu belirterek sözleşmenin 3.1 maddesi uyarınca şimdilik 5.000 TL"nin, sözleşmenin 4.7 maddesi uyarınca şimdilik 5.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 02.05.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 112.618,16 TL"ye yükseltmiştir.

    Asıl davada davalı vekili, davacı şirketin sözleşme boyunca diğer tedarikçi şirketlere kıyasla fiyatı oldukça yükseltecek şekilde zam yaptığı, sözleşmeye aykırı olarak gerekçesiz ve keyfi olarak yapılan zam nedeniyle sözleşmenin feshi cihetine gidileceğinin davacı şirkete sözlü, e-mail olarak ve 16.05.2011 ve 10.06.2011 tarihli ihtarnamelerle bildirildiğini, sözleşme süresince yasaya, ticari ahlaka ve kurallara ve akdettiği sözleşmeye aykırı hareket ederek davalının davacının haklı sebeplerle sözleşmeyi feshetmesine neden olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalının taraflar arasında 5 yıl süreli imzalanan ... Satış ve ariyet sözleşmesine aykırı davranarak dava dışı üçüncü kişilerden ... aldığının tespit edildiğini bu hususla ilgili tespit yapıldıktan sonra davalı tarafından fiyat artışı sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek haksız fesih nedeniyle kar mahrumiyetine uğradığını belirterek şimdilik 10.000 TL kar mahrumiyetinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, taraflarınca yapılan feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 5 yıl süreli ... satış ve ariyet sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafından 30.11.2011 tarihinde davalıya ait istasyonda delil tespiti yapıldığı, davalının 16.05.2011 ve 10.06.2011 tarihli ihtarnamelerle davacı şirketçe fiyat belirleme işlemlerine devam edilmemesini, indirim yapılması gerektiği yolunda talepte bulunduğu, davacının ise bu ihtarlara cevabi ihtarname gönderdiği, daha sonra davalının 25.11.2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, davacının ise 02.12.2011 tarihli ihtarname ile feshin haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirdiği, alınan bilirkişi raporuna göre fiyatlarda yapılan artışın enflasyon ve şirket masraflarında oluştuğu iddia edilen artışla izah edilmeyeceği, davacının enflasyon oranından fazla olarak brüt kar marjına eklemiş olduğu %31,26"lık artışın davalı bakımından sözleşmenin devam ettirilmesinin kendisinden beklenemeyecek derecede fiyat artışı nispetsizliğe yol açtığı, buna göre davalının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleriyle, asıl davada sözleşmenin 3.1 maddesine dayalı olarak istenilen cezai şart talebinin reddine, sözleşmenin 4.7 maddesine dayalı istenen inkişaf bedeline ilişkin davanın kabulü ile 67.965,86 TL"nin davalıdan tahsiline, birleşen davadaki kar mahrumiyeti talebinin ise reddine karar verilmiş, hükme karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacı tarafça her ne kadar tespit işlemi yaptırılmış ise de davalının bu tespitten önceki tarihte sözleşmeyi feshettiğine dair davacıya ihtar çektiğinin anlaşıldığı, uyuşmazlığın davalının feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplandığı, yargılama sırasında dosyaya alınan 10.10.2016 günlü bilirkişi heyet raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere davacının brüt kar marjını enflasyon oranının çok çok üzerinde arttırdığı, davacı tarafından 25.11.2011’de uygulanan %47,57 brüt kar marjı ile toplam enflasyon oranı % 16,31 arasındaki fark olan % 31,26"nın brüt kar marjına eklenmiş olmasının izah edilemediği, bu itibarla davalı bakımından sözleşmenin devam ettirilmesinin kendisinden beklenilemeyecek derecede fiyat artışı ve nisbetsizlik ortaya çıkarttığı, bu konuda tespitlerde bulunan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun düştüğü, davalının daha önceden de bu konuda iki kez davacıya ihtar çektiği gözetildiğinde, davalının feshinde haklı olduğu, davalı tarafın sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen dava davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ilk derece mahkemesince hükme esas alınan ve istinaf mahkemesince de detaylı olarak irdelenen tahkikat sırasında alınmış 5. rapora davacının itirazı üzerine mahkemece itirazı karşılayan ek rapor alınmamış olmasının, davacının itirazında dile getirdiği gibi enflasyon farkından sonra uyguladığı brüt kar marjının raporda belirtilen % 31,26 yerine % 26 olması halinde bile davalıdan sözleşmeye devam etmesinin beklenilmeyecek olmasına göre usul ekonomisini gözeten ilk derece mahkemesinin kararını benimseyen istinaf mahkemesi kararının isabetli olmasına göre, asıl ve birleşen dava davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 02.07.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava ve birleşen dava, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılmış olup, haksız fesih nedeniyle cezai şart, kar kaybı ve sözleşmenin 4.7. maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, bunun sonuca bağlı olarak da davacı taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasındadır. İlk derece mahkemesinde mali müşavir bilirkişiden birden fazla rapor alınmış, son olarak mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden oluşan iki kişilik bilirkişi heyetinden alınan 10.10.2016 tarihli üçüncü ek bilirkişi raporu benimsenerek davalı tarafından yapılan feshin haklı olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Dosya bilirkişiye tevdi edilmeden önce davacı tarafça ara kararı gereği fiyatlandırmaya ilişkin tablo dosyaya sunulmuştur. Dosyaya sunulan fiyatlandırma tablosunun incelenmesinde, sözleşmenin 01.02.2010 tarihli başlangıç fiyatlandırmasında 0,471348 (... Satış ÖTV hariç) - 0,023000 (ÖTV) - 0,494348 (... Satış ÖTV) - 0,429929 (brüt marj) olmak üzere (... alış fiyatı ÖTV dahil) 0,924272"dir. 01.11.2011 (Son gaz alımının yapıldığı ay) tarihi itibariyle ise 0,797074 (... ... satış ÖTV hariç) 0,02300 (ÖTV) - 0820074 (... ... satış ÖTV dahil). 0582996 (brüt marj) olmak üzere (... alış fiyatı ÖTV dahil) 1,403070"tir. Davalı yıllar içerisinde sözleşmeye aykırı olarak bu şekilde fiyatın artırıldığından bahisle sözleşmeyi feshetmiştir. Gerek ilk derece gerekse istinaf mahkemesince benimsenen bilirkişi raporunda, fiyat artışının fahiş olup olmadığının tespitinde, birbiriyle çelişen ve farklı kalemlerin hesaplamaya esas alınmasıyla belirlenen oranın fahiş olduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda bilirkişi raporunda 01.02.2010 tarihi itibariyle brüt 0,429928 olan kar marjını, 25.11.2011 tarihinde 0,820074"e çıkartmak suretiyle (0,820074-0,429928/0,820074=) %47,57 oranında artmış olmasının 20 aylık dönemde gerçekleşen enflasyon ve şirket masraflarından oluştuğu iddia edilen %16,31 oranındaki artışla izah edilemeyeceği, aradaki farkın %31,26 olduğu ve bu miktarın brüt kar marjına eklenmesinin yerinde olmadığı ifade edilmiş ise de 25.11.2011 tarihinde ÖTV"siz brüt kar marjı 0,820274 değil 0,582996 olup (0,582996 - 0,429928/0,582996 =) oran %26,25"tir. Dolayısıyla artırım %47,57 değil %26,25"tir. Bu orandan %16,31 enflasyon oranı çıkartıldığında %9,94 brüt kar marjı bulunmaktadır. Bu tespitler karşısında hükme esas alınıp benimsenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu oranların sözleşmedeki fiyat artışı yönünden sektörde makul olup olmadığının da tespiti açısından rapora karşı itirazlarda değerlendirilmek suretiyle içerisinde sektör bilirkişisinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerekirken hatalı bir hesaplamaya dayanan bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığını ve kararın bu nedenle bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne muhalifim. 02.07.2020




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi