11. Ceza Dairesi 2017/1159 E. , 2020/1707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Ses ve görüntü kaydeden cihazların alım satımı ve kontör satışı ile iştigal eden ... İth. İhr. Tic. Paz. Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın sahte fatura düzenlemediğini, kontör satışı nedeniyle düzenlediği faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; BA-BS analizine göre 2008 takvim yılında sanığın yetkilisi olduğu şirketten mal veya hizmet satın aldığını beyan eden ve 23.05.2013 tarihli, 2013-A-1478/46 sayılı vergi tekniği raporu ile incelemeye sevk edilmesine karar verilen ... ve ... isimli mükellefler ile ... Petrol Nak. İnş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şirketi hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, mükellef kuruma ait POS cihazından işlem yaptığı belirtilen; kredi kartlarının sahibi olan kişiler hakkında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, varsa düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairelerinden getirtilmesi; haklarında dava açılıp açılmadığının tespit edilmesi; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; 2008 takvim yılında mükellef kuruma ait Pos cihazından işlem yapan ve vergi müfettişi tarafından ifadelerine başvurulduğu belirtilen beş kişinin beyanlarının dosya içinde bulunmadığı anlaşıldığından ilgili vergi dairesinden söz konusu ifade tutanaklarının getirtilmesi; gerektiğinde faturaların, gerçek kontör satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, sanığın satımını yaptığını söylediği kontörlerle ilgili kayıtları getirtilerek, yeterli kontör girişi olup olmadığı, alım ve satım miktarlarının uygunluğu değerlendirilerek, suç konusu faturaları kullanan mükellefler ile sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen ve kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.06.2013 tarihli, 2013/5897 sayılı iddianamesi ile 2008 takvim yılında "sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı, sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gibi 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin, “sahte belge kullanma” suçundan da hüküm kurulması,
b) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun"la ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü buna göre, 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.