Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1536
Karar No: 2021/368
Karar Tarihi: 02.02.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1536 Esas 2021/368 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/1536 E.  ,  2021/368 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... İnş. AŞ vekili Avukat ...... tarafından, davalı Botaş Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ aleyhine 09/11/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2018 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 02/02/2021 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 09/11/2010 yazılması gerekirken 24/05/2017 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Davacı, davalı tarafından geçirilen doğal gaz boru hattı nedeniyle hafriyat ve molozların gelişi güzel atılması sonucunda taşınmazların tahrip olduğunu ve kullanılamaz hale geldiğini, arazide mevcut doğal su kaynaklarının akış yönlerinin değiştiğini, sulama sonucu meydana gelen su birikmesi nedeniyle kamulaştırılan alan dışında kalan bir kısım bölgenin bataklık haline geldiğini, davalılarca müdahale edilen ve irtifak hakkı kurulan kısımlarda ürün veriminin düştüğünü, tarlalarında bölünme meydana geldiğinden tarımsal faaliyetin güçleştiğini ve müdahale edilen kısımlardan elde edilecek ürün geliri ve destekleme primlerinden mahrum kaldığını belirterek, uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava dosyasının incelenmesinde; tespit raporunda ve bozma öncesi yapılan keşif sonrası fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu taşınmazlarda su birikmesi sonucu zarar gören alanın 49.319,62 m², doğal gaz boru hattının geçmesi nedeniyle verim düşüklüğüne sebeb olunan taşınmaz alanının 58.003,06 m² ve ilgili idare tarafından kamulaştırılan alanda yapılan yoldan kaynaklı tozlanma sebebiyle zarar gören alanın 3.158,43 m² olmak üzere toplam zarar gören alanın 110.481,11 m² olduğunun belirtildiği ve zirai bilirkişi raporunda, belirlenen 110.481,11 m² alanda buğday ürününde % 100 verim kaybı meydana geldiği belirtilerek oluşan ürün kaybı zararının hesaplandığı, ayrıca zirai bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazlarda yapılan çalışmalar sonucunda açılan çukurların halen mevcut olduğu, kazıdan sonra tekrar eski hale getirmek için gerekli çalışmanın yapılmamış olduğu ve çıkarılan harfiyatın halen mevcut olduğu, arazinin topografık yapısının bozulduğu, sürülemez vaziyette olduğu, bu kısımlardaki toprağın oluşumunun uzun yıllara ihtiyaç duyması nedeniyle kirliliğin meydana geldiği taşınmazların üzerinde ilk yıllarda tarım yapılamayacağı gibi ekim yapılacak gelecek yıllarda da belli oranlarda düşük verim olacağı ve bunun yaklaşık 3-4 yıl kadar devam edeceği, aynı zamanda kazı çalışması taşınmazlarda bölünmeye neden olduğundan artan kısımlarda tarımsal faaliyetlerin güçleşeceği ve eski hale getirilmedikçe üretim giderlerinin artacağı, sonuç olarak ekili üründe kamulaştırma dışında kalacak olan taşınmazların tüm toplam alanında ortalama %10 oranında verim kaybı oluşacağı belirtilerek, 1.603.890,72 m²"lik alanda oluşacak % 10 verim kaybı nedeni ile oluşan zararın hesaplandığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, Dairemizce hesaplanan alan içerisinde kamulaştırılan taşınmaz alanlarının yer alıp almadığının dosya kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası alınan 07/12/2017 tarihli fen bilirkişi raporunda; bozma öncesi hazırlanan fen bilirkişi raporunda kamulaştırılmış olan dava konusu 147 ada 19, 22 ve 25 nolu parseller ile 149 ada 13, 10 ve 16 nolu parsellerin zarar gören toplam alana dahil edilmediği, ancak irifak hakkı tesis edilen alanların zarar gören toplam alana dahil edildiği, toplam zarar gören (kamulaştırılan parseller hariç, irtifak hakkı tesis edilen alanlar dahil) 110.481,11 m² olduğu, bu alanın 21.511,89 m²"sinin kullanım hakkı Botaş Boru Hatları Petrol Taşıma A.Ş"ye ait olmak üzere Maliye Hazinesi adına daimi irtifak hakkı tesis edildiği, bu nedenle zarar gören toplam alanın 88.969,22 m²"ye tekabül ettiğinin tespit edildiği, fen bilirkişi raporu sonrası hazırlanan 21/02/2018 tarihli zirai bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise; tarımsal üretim elverişsizliğine neden olunan buğday ekili alan toplamının 52.478,05 m² olduğu ve bu alanın tamamında % 100"lük oranındaki verim kaybı ile kamulaştırma sonucunda arttığı belirtilen 36.521,17 m²"lik kısımda verim azalması şeklinde meydana gelen % 10 oranındaki verim kaybının hesaplandığı ve mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda; fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlarda davalı lehine daimi irtifak tesis edilen taşınmazlar hariç zarar gören alanın 88.969,22 m² olarak tespit edilmesine rağmen tespit raporunda ve bozma öncesi dosya kapsamına alınan raporlarda dava konusu taşınmazlarda su birikmesi nedeniyle zarar gördüğü belirlenen 49.319,62 m² alan ile ilgili idarece kamulaştırılması yapılan parsellerin yol olarak kullanılmasından dolayı oluşan tozdan zarar gördüğü belirlenen 3.158,43 m² alan toplamı 52.478,05 m² üzerinden % 100 oranındaki verim kaybı ile kamulaştırma sonucunda artan alan olduğu belirtilerek 36.521,17 m²"lik kısımda verim azalması şeklinde meydana gelen % 10 oranındaki verim kaybının hesaplanması dosya kapsamına uygun olmayıp doğru da değildir. Bu nedenle; fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlarda davalı lehine daimi irtifak tesis edilen taşınmazlar hariç zarar gören alanın 88.969,22 m² olarak tespit edildiğinden bu alanın tamamında % 100 oranındaki verim kaybının ve taşınmazların kalan kısmında kamulaştırılan ve daimi irtifak hakkı tesis edilen alanlar hariç olmak üzere verim azalması şeklinde meydana gelen % 10 oranındaki verim kaybının hesaplanması gerekirken açıklanan yönler gözetilmeyerek eksik inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi