6. Ceza Dairesi 2018/3110 E. , 2020/4764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık ... müdafii tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında hükmedilen cezanın süresine göre; duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığından, sanık ... müdafiinin bu yöndeki vaki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 318 maddesi (5271 sayılı CMK 299/1) gereğince REDDİNE;
I- Sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik kanun yolu talebinin incelenmesinde; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nin 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararların yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ...’ın uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu beyan ettiği, müdafiinin ise sanığa Balıklı Rum Hastanesi tarafından konulan “Opiod kullanımına bağlı bağımlılık sendromu Depresif Nöbet” tanıya ilişkin 26.01.2012 günlü ibraz ettiği rapor sureti dikkate alındığında; sanığın 5237 sayılı TCK"nin 32. maddesi uyarınca üzerine atılı suçun anlam ve sonuçlarını algılama veya bu eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi;
2- Sanık ... hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nin 188/3. maddesi uyarınca kurulan hükümde temel ceza belirlenirken hapis cezası asgari hadden uygulandığı halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının ayrıca gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden Anayasa Mahkemesinin, TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10. maddesi ile yapılan değişikliğin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
4- Uygulamaya göre de; 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın doğrudan hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 14.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.