19. Ceza Dairesi 2019/7793 E. , 2019/7551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nun davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken erteleme hükümleri uygulanmamış olmasına karşın 53/1-e maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi ve 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Suça konu eşyaların 5237 sayılı TCK’nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi delaletiyle karar verilmesi gerekirken 10. maddesi delaletiyle karar verilmesi
4- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde cezaya konu edilen eylemin ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri üretmek, yurda sokmak, ticari amaçla bulundurmak, nakletmek, satışa arz etmek veya satmaktan ibaret olması karşısında suça konu eşyadan alınan numuneler getirtilerek ilgili işaretlerin bulunup bulunmadığının hakim tarafından tespiti yerine, gerekmediği ve sanığın KEMT varakasındaki değerlere ilişkin itirazı da bulunmadığı halde keşif icra edilip bilirkişi raporu alınarak yapılan yargılama giderine kendisinin sebep olmadığı gözetilmeksizin bu giderin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak, hükmün müsadereye yönelik 2. fıkrasındadaki “10” ibaresi çıkartılıp yerine “13” yazılmak, TAPDK lehine vekalet ücretine hükmedilen bölüm karardan tamamen çıkartılmak ve yargılama giderlerine ilişkin 6. fıkra hükümden çıkartılarak yerine “Yargılama giderlerinden sanığın sebep olmadığı keşif ve bilirkişi masrafları düşüldükten sonra kalan 32 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline” yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.