Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8198
Karar No: 2014/509
Karar Tarihi: 10.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/8198 Esas 2014/509 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2012/8198 E.  ,  2014/509 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    (İSTANBUL 1. DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ)
    TARİHİ : 01/03/2012

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret (İstanbul 1. Denizcilik İhtisas) Mahkemesi’nce verilen 01/03/2012 tarih ve 2010/455-2012/68 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. C.O.ile davalı vekili Av. İ. B. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, D. isimli gemiye davalı tarafça klas hizmeti verildiğini, klas hizmeti yapılabilmesi için davalı ile irtibata geçildiğini, davalı yanca çeşitli bahaneler ileri sürülerek sörveyör gönderilmediğini, Brezilya açıklarında 22/11/2009 tarihinde sabah 01:30 saatlerinde yaşam mahallinde çıkan yangın neticesinde geminin büyük onarım maliyeti gerektiren bir hasar gördüğünü, müvekkilinin tekne - makine sigortacılarından hasarla ilgili tazminat talebinde bulunduğunu, davalı kuruluşun ise geminin klas onaylı olmadığını belirttiğini, denizcilik uygulamasında bir geminin klasının geçerlilik süresinin seyrüsefer sırasında dolması halinde en yakın limana varana dek geminin klaslı addedildiğini, söz konusu sörveylerin zamanında yapılmaması için klası otomatik olarak askıya aldıracak sörveylerden olmadığından yine geminin klasının devam edeceğini, klasın askıya alınması söz konusu olsaydı bile bu hususta davalı klas kuruluşunun klasın askıya alındığına dair ihbarda bulunmasının gerektiğini, müvekkilinin geminin tam ziya uğraması veya tamir kabul etmeyecek hale gelmesi durumunda 3.910.000 ABD Doları ve geminin emniyetli bir limana çekme ve muhafaza masraflarına ilişkin 01/01/2010 tarihi itibariyle 500.000 ABD Doları sigorta tazminatından mahrum kaldığını, müvekkilinin her geçen gün zararlarının arttığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 USD’nin davalıdan tahsili ile müflis davacının tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü Beyoğlu İflas Müdürlüğü"nün 2003/20 Esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının geminin maliki olmadığını, malikin dava dışı müflis S. Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğunu, davacının huzurdaki davayı ikame etmesinin hukuken mümkün olmadığını, iflas dairesinin davacı ile Sotrade şirketleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu tespit ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, gemi maliki dava dışı Sotrade şirketinin Beyoğlu 2. Asliye Ticeret Mahkemesi"nin 2003/1382 - 505 sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, davaya konu DÜDEN Gemisi"nin iflas masasına dahil olduğu, gemi ile ilgili açılabilecek her türlü davanın iflas idaresi tarafından açılması gerektiği halde, davacı vekili dava dilekçesine herhangi bir belgenin eklenmediği, davacı vekilinin verilen süre içinde iflas idaresinden alınma 03/01/2011 tarihli Toplantı Tutanağı ve 23/12/2011 tarihli yetki belgesi ibraz ettiği, 03/11/2011 tarihli toplantıya yedi alacaklı vekilinin katıldığı, İİK 245 ve müteakip maddelerinde bu konuda yetki belgesinin, masaya alacaklarını kaydettirmiş olan tüm alacaklıların hazır bulundukları toplantıda kararlaştırılmış olmasının gerektiği, İcra dairesinin cevabi yazısında, masaya alacağını kaydettirmiş yirmi üç alacaklı olduğu halde toplantıya yedi alacaklının katıldığı, yetki belgesini ancak tüm alacaklıların hazır olduğu toplantıda tüm alacaklıların vermesinin gerektiği, davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı vekili, DÜDEN isimli gemiye davalı tarafça klas hizmeti verildiğini, klas hizmeti yapılabilmesi için davalı ile irtibata geçildiğini, davalı yanca çeşitli bahaneler ileri sürülerek sörveyör gönderilmediğini, Brezilya açıklarında 22/11/2009 tarihinde sabah 01:30 saatlerinde yaşam mahallinde çıkan yangın neticesinde geminin büyük onarım maliyeti gerektiren bir hasar gördüğünü ancak sigorta şirketi tarafından geminin klas raporunun bulunmamamsı sebebiyle tazminat ödemesi yapılmadığını, davalı klas kuruluşunun olay sebebiyle kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda, yukarıda değinilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, klas hizmeti sunan davalının, bu hizmeti zamanında vermemesi nedeniyle, gemide çıkan yangın hasarının sigorta şirketi tarafından ödenmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davacı, müflis şirketin donatanı bulunduğu geminin gemi işletme müteahhidi olduğunu ve bu sıfatıyla gemiyi dava dışı sigorta şirketine sigortalattığını, geminin yandığını ancak geminin klas kuruluşu olduğu iddia olunan davalının kusurlu eylemi sebebiyle zarara uğradığını ileri sürmüş ancak buna karşılık dava hakkını İİK"nın 245"inci maddesine dayandırmıştır. İİK’nın 245"inci maddesi, müflisin iflas idaresince tahsilinde fayda görülmeyen alacaklarının devrini düzenlemektedir. Bu durumda mahkemece bu davacıdan ne şekilde müflisten alacaklı olduğu, sigortadan kaynaklanan ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği alacağın hangi nedenle müflisi ilgilendirdiği hususları davacıdan açıklattırılıp, buna göre davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi toplantıya katılan tüm alacaklıların devre muvafakat etmesi karşısında söz konusu toplantıda alınan kararın yeterli olmadığından bahisle ret kararı verilmesi dahi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi