Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6977
Karar No: 2014/14080
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6977 Esas 2014/14080 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, Kamulaştırma Yasası kapsamında, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmesi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak temyiz incelemesi sırasında hükmün bozulması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bozma sonrası yapılan incelemede, bilirkişi raporlarında hatalar tespit edilmiştir. Değer tespiti yapılırken, tarım arazilerinin net geliri üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, tapu kaydında mevcut ipoteklerin de hesaba katılması gerektiği, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı doğrultusunda tespit edilen bedele faiz uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi
- 4650 sayılı Yasa'nın 15. maddesinin son fıkrası
- 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi
- 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi (fıkrası yürürlük tarihi 30.04.2013)
18. Hukuk Dairesi         2014/6977 E.  ,  2014/14080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 29/01/2014
    NUMARASI : 2012/142-2014/25

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalılar vekili Av.İ..C.. ve davacı vekili Av.E.. S.. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki;
    1-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmazın değerini tespit etmelidir. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarında ise; özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verimine, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
    Bu nedenle, dava konusu taşınmazın Gülnar ilçesinde bulunduğu dikkate alınarak, Gülnar İlçesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü"nün 2011 yılı itibariyle dekar başına ortalama verimini, üretim giderlerini ve kilogram başına toptan satış fiyatlarını gösterir ilçe genelinde geçerli olan veri cetvelinin esas alınması gerekirken, bilirkişi kurulunca Mersin Merkez, Silifke, Aydıncık ve Erdemli İlçelerine ait verilerin ortalaması esas alınarak hesaplama yapılması,
    2- Bozma öncesi kararda, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 21.546,08 m²"lik kısmının niteliği, yüzölçümü, konumu, kullanım amacı ve geometrik durumu dikkate alındığında kamulaştırma nedeniyle herhangi bir değer kaybı olmayacağı kabul edilerek kamulaştırma bedeli tespit edilmiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamış olduğu halde, bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporunda kalan kısımda % 1 oranında değer kaybı hesaplayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
    3- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteklerin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    4- Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faiz talebinin reddine karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi