16. Hukuk Dairesi 2015/5215 E. , 2016/5506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında tespit harici bırakılma tarihinden sonra başlayan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişilerine ait 14.12.2012 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 4.495,77 metrekarelik kısmın zeytinlik olarak davacı Hüseyin oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında çalılık niteliği ile tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün tespit harici bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik hukuki nedenine dayanarak tescili istemi ile Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine 11.08.2011 tarihinde açılmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkün olup somut olayda bu şekilde bir iktisap için imar-ihya işlemlerinin en geç 1990-1991 yıllarında tamamlanmış olması ve bu tarihten dava tarihine kadar taşınmaz üzerinde tarım arazisi olarak zilyetliğin sürdürülmüş olması gerekir. Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Kanun"un 14 ve 17. madde koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, orman bilirkişisi vasıtası ile yapılan keşif ve alınan rapor, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafları üzerindeki inceleme imar-ihya işlemini açıklamaktan uzak olup; yalnızca, 1958 tarihi itibariyle taşınmazın açıklık alanda kaldığını açıklar mahiyette olduğundan hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı ve mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katıldıkları göz önüne alınarak mahkemece taşınmazın bulunduğu ilçe Belediye Başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmek suretiyle taraf koşulu sağlanmalı, bundan sonra dava tarihi olan 2011 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (1986, 1991 ve 1996 yılları) ait yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları ile komşu parsellerin kadastro tutanakları ile dayanakları belgeler getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyasına hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyanın ne şekilde sürdürüldüğü, nasıl emek ve para sarf edildiği, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşulları konularında komşu parsellere ait kayıtlar da göz önünde bulundurularak tanıklar ile yerel bilirkişilerin bilgilerine başvurulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde giderilmesine çalışılmalı, çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı araştırılmalı, fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, komşu taşınmaz dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu üzerinde durulmalı bundan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi