16. Hukuk Dairesi 2020/10343 E. , 2021/886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle çekişmeli 113 ada 5 sayılı parselin orman kadastrosuna göre konumunun ve ayrıca tapu ve vergi kayıtları yerine uygulanmak suretiyle kapsamlarının kesin olarak belirlenmesi; taşınmazın kimden kime kaldığı ve ne zamandan beri, kimler tarafından nasıl zilyet edildiği araştırılarak, Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi gereğince mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanmak suretiyle taşınmazın belirlenecek gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 113 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 16.779,74 metrekare yüzölçümüyle, kargir ev ve tarla niteliği ile ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/5983 - 2019-7128 Esas, Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş; bu kez onama ilamına karşı davalı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bozma ilamına uyulduğuna göre oluşan müktesep hakkın zedelenmemesi için ilamın gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmazda davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, tapu kaydı uygulanırken "Karain Boğazı" ve "yol" gibi tapu kaydında yazılı yönlerin zeminde bulunduğu yerler tam olarak gösterilmemiş olduğundan taşınmazın kaydın kapsamında kalıp kalmadığı usulünce belirlenmemiş; taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığı usulünce araştırılmamış olduğu gibi çekişmeli taşınmazın orman tahdidine göre konumu da duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiş olduğundan bozma kararı gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca mahkemece davacıların dayandığı tapu kaydı ilk tesis tarihinden itibaren tüm geldi ve gittileri ile birlikte getirtilmeli; kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı; revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara karşı da açılan dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilerek dosya arasına alınmalı; tapu kaydı mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise dava dosyası aslı getirtilmeli; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidi ile aplikasyon ve 2/B uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosyada yer almalı; yine yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1970-1975-1980 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilmeli; taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı, imar planı yapılmış olması halinde ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazın imar planında ne şekilde tespit gördüğü araştırılarak alınacak cevabi yazılar ile araştırılan hususlara ait belge ve tutanaklar ile haritaların temin edilerek dosya içerisine alınmalı; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman bilirkişi kurulu, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli, yine getirilen eski tarihli belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, davacıların dayandığı tapu kaydının 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısında hukuki kıymetinin olup olmadığı tartışılmalıdır. Taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde ise, teknik bilirkişi eliyle davacı tarafın dayandığı tapu kaydının varsa krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunamaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, davacıların dayandığı tapu kaydının güney yönünü okuyan Karain boğazı ile doğu yönünü okuyan yolun tapu kaydının oluştuğu tarihten bu yana zeminde aynı yerinde bulunup bulunmadığı ayrıca açıklattırılmalı ve bu yönlerin zeminde bulunup bulunmadığı ayrıca eski tarihli memleket haritası üzerinde işaretletilerek denetlenmeli, bu yolla çekişmeli taşınmazın davacıların dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde saptanılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmelidir.Tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı ya da miktarı ile taşınmazın tamamını kapsamadığının belirlenmesi halinde ise, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı; keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri
yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun"un 3.7.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise ne şekilde işlem gördüğü ve ayrıca taşınmazın Sit alanında kalıp kalmadığı resmi belgelere dayalı olarak belirlenip toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden yetersiz inceleme sonucu karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde, maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla, davalı hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/5983 - 2019-7128 Esas, Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi