7. Hukuk Dairesi 2015/24236 E. , 2016/1923 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili, İdarenin ihale makamı olduğunu, husumet yöneltilemeyeceğini, asıl-alt işveren ilişkisinin de bulunmadığını savunmuş, davalı şirket vekili ise davanın süresinde açılmadığını, iş sözleşmesinin ise belirli süreli olduğunu ve sürenin sona ermesi nedeniyle iş ilişkisinin sonlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu ve yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçiye, 08.12.2014 tarihli ihbar ve fesih bildirimi tebligatı başlıklı belge ile “ ...işin 31.12.2014 tarihinde sona ermesinden dolayı aramızda yaptığımız belirli süreli iş sözleşmemiz de yazıldığı gibi iş 31.12.2014 tarihinde sona erecektir” şeklinde bildirim yapıldığı, davacının el ile 08.12.2014 tarihini yazarak imzaladığı görülmüştür.
Davacı, dava dilekçesinde yukarıda belirtilen fesih bildiriminden bahsetmeksizin 31.12.2014 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını belirtmiştir. Yine davacı vekili, 25.02.2015 tarihli yazılı beyanında ...iş akdi alt işveren şirket tarafından yazılı bildirim yapılmadan feshedilmiştir...” şeklinde beyanda bulunduğu da görülmüştür.
Davacı vekili, 14.04.2015 tarihli yazılı beyanında ... İş Mahkemesi"nin 2014/590 E sayılı dosyasında bir başka işçinin açtığı işe iade davasına dair duruşma tutanağını sunmuş, davalı şirket tanığının beyanından da anlaşılacağı üzere fesih bildirimi başlığı taşıyan evrakın şirket çalıanlarına tarih kısmı boş biçimde imzalatıldığını belirtmiştir.
Duruşmada da davacı vekili bu beyanlarını tekrarlayarak feshin bildiriminin geçerli olmadığını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında tanık dinlenmemiş, başkaca deliller toplanmamış ancak davacı vekilinin ibraz ettiği ... İş Mahkemesi duruşma zaptındaki tanık beyanları ile yetinilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Öncelikle ibraz edilen ... İş Mahkemesinin söz konusu 2014/590 E sayılı dosyasına konu feshin bu dosyadaki fesih tarihinden yaklaşık 2 ay öncesine ait olduğu, dolayısıyla o dosyada dinlenen gerek davacı ... gerekse davalı tanığının beyanlarının o dosyadaki fesih şekli ve zamanı ile ilgili olduğu, aradan 2 ay geçtikten sonra davacı yönünden yapılan fesih sırasında da aynı usulün uygulandığına yeterli delil niteliğnide olmadığı açıktır. Buna rağmen mahkemece sonuca gidilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken tarafların gösterdiği deliller toplanarak varsa tanıklar dinlenerek gerekirse davacı asil isticvap edilerek yapılan fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih tereddütsüz belirlenip sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.