15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10081 Karar No: 2018/4677 Karar Tarihi: 26.06.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/10081 Esas 2018/4677 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/10081 E. , 2018/4677 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Müşteki ile temyiz kapsamı dışındaki sanık ..."ın asker arkadaşı olup görüşmeye devam ettikleri, 13/06/2012 tarihinde sanık ..."ın müştekiden kendisine ait ... numaralı cep telefonu aramasını istediği, bunun üzerine müşteki ..."in arayarak sanık ... irtibata geçtiği, sanık ..."nin telefon görüşmesinde teyzesinin oğlunun evlerinin yanındaki tandırı yıkarken temelde bir küp altın bulduğunu, teyzesinin oğlunun öksüz olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek bu altınların satımı konusunda kendisine yardımcı olup olamayacağını sorduğu, müştekinin sonrasında kendisini ...’nin teyzesinin oğlu ... olarak tanıtan sanık ... ile ... telefon numarası üzerinden konuştuğu ve buna inanan müştekinin altınları kendisinin almak istediğini söylediği, sanıklar ve müştekinin 10.000 TL"ye anlaştıkları, müştekinin ... ilçesine yanında getirdiği 10.000 TL ile geldiği ve ... ve kendisini ... olarak tanıtan sanık ... ile buluşup parayı ..."ye verdiği, ..."nin ise parayı aldıktan sonra altınları getirmek üzere gittiği ve o saatten itibaren sanık ...’ın temyiz dışı sanık ... ile ortadan kaybolup katılanı dolandırdıkları iddia olunan olayda; dosyanın temyiz dışı sanığı olan sanık ...’nin kollukta müdafisi olmaksızın alınan beyanında sanık ... ile iştirak halinde müştekiyi dolandırdıklarını beyan etmesine karşın mahkemedeki savunmasında sanık ...’ın sadece kendisini aracı olmaması nedeni ile ... ilçesine getirdiğini, olayla ilgisi olmadığını beyan etmesi ve mahkemece iki beyan arasındaki çelişkinin giderilmiş olması ve ...’nin kollukta müdafisiz olarak verdiği beyanın doğru olmadığını beyan etmesi karşısında, müdafi olmaksızın alınan kolluk beyanının hükme esas teşkil edemeyeceği, keza müşteki tarafından 19.11 tarihli teşhis tutanağına göre sanık ... olmadığını kesin şekilde beyan etmesi, bu teşhisin olaydan 5 ay sonra yaptırılmış olmasının müştekinin kendisini dolandıran şahsı hatırlamayacağı anlamına gelmediği, yine müştekinin irtibata geçtiği ... numaralı telefon hattının sanık ...’ın tarafından kullanıldığı yönünde kesin bir tespit de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, sanık ...’ın temyiz kapsamı sanık ... ile birlikte iştirak halinde müştekiyi dolandırdığı yönünde cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle, beraatine ilişkin hükmün ONANMASINA, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.