MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi Hazine temsilcisi Sebahattin Işık tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Hazine vekili Av..... ile diğer taraftan Orman Yönetimi vekili Av..... ile ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekili, 04/04/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile .., ... Köyü 772,773,774 (yeni 133 ada 772,773,774) parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında orman şerhi bulunduğunu, davalı tarafından daha önce açılan orman şerhinin silinmesi ve orman sınırlamasına itiraz davalarının reddedildiğini bildirerek, kesinleşmiş orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış, davalı ise 18/04/2014 tarihli harçlandırdığı cevap ve karşı dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte 10.000.-TL"nin Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiş daha sonra 10/02/2016 tarihli harçlandırdığı dilekçesiyle dava değerini 990.232,69.-TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, davanın ve karşı davanın kabulüne, 990.232,69.-TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine ve çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
Yörede 1950 yılında yapılan orman kadastro çalışması, 1951 yılında 5653 Kanuna göre maki tefrik çalışması, 1982 ve 1990 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2B madde çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporlarına göre; kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek temyize konu hükümle birlikte tapusu da iptal edilen taşınmazın değeri, mevkii ve şartları, olduğu gibi kullanılması halinde ekilecek ürünler ve bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar gözönünde tutularak, net gelirin hesaplanması esasına göre, denetlemeye olanak veren bilimsel veriler içeren raporlar dikkate alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taktir edilen 1350,00.-TL avukatlık ücretinin davalı Hazineden alınarak kendisini avukat ile temsil ettiren davacı Orman Yönetimi ve davacı ..."a ayrı ayrı verilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 08.11.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.