20. Hukuk Dairesi 2016/5642 E. , 2016/10298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile Hazine vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve Arkadaşları vekili Av. ... ile Hazine vekili Av.eldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 12/05/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile ...., ..., ... köyü 28, 36, 37 ve 39 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1156 - 2006/121 sayılı kararıyla iptal edilerek orman niteliğinde Hazine adına tescillerine karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tapu iptal kararı tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000.-TL"nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş daha sonra 23/02/2016 tarihli harçlandırdığı dilekçesiyle dava değerini 2.511.383,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 2.511.383,00 TL tazminatın, tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazine"den alınarak davacılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
Yörede 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına göre davacılar vekilinin, taşınmazın değerinin düşük belirlendiği yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, değerlendirme tarihi olan, tapu iptaline dair hükmün kesinleştiği 2007 yılı itibarıyla, dava konusu taşınmazların imar planında termal turizm alanı ve belediye hizmetlerinden faydalanan yer olması nedeniyle arsa olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; arsa niteliğindeki taşınmazlara, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği emsal satışlara göre hesaplanacak değer üzerinden tazminat takdir edilmesi gerekirken, üzerinde otel varmış gibi, 5 yıldızlı otelin % 50 doluluk oranında getireceği gelire göre değerlendirme yapılarak, somut emsalden % 750 daha değerli kabul edilmesi doğru değildir.
Bu nedenle; mahkemece, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, yakın zaman içinde satışı yapılan ve benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için taraflara imkan tanınmalı, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmeli, emsal taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili belediye başkanlığı emlak vergi dairesinden istenmeli ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Böylesine bir araştırma, inceleme yapılmadan varsayıma dayalı ifadelerle taşınmazlara değer biçen rapora göre hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.350,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine 08/11/2016 günü oybirliği ile karar verildi.