19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8462 Karar No: 2019/7527 Karar Tarihi: 29.04.2019
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8462 Esas 2019/7527 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2018/8462 E. , 2019/7527 K.
"İçtihat Metni"
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 165/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80.00 Türk lirası para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/36 esas, 2011/582 sayılı kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2012 tarihli ve 2012/124 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 03/12/2018 gün ve 10230-2018- Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2018 gün ve KYB 2018/99344 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 2006/6-123 esas, 2006/229 sayılı ilâmı ile Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13/07/2009 tarihli ve 2009/8068 esas, 2009/10789 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, sanığın yokluğunda Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararında başvuru süresinin başlangıcı konusunda tebliğ ve tefhimden hangisinin esas alınacağı ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği hususları gösterilmediği gibi kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği meşruhatlı davetiye de gönderilmediği cihetle, anılan Mahkeme kararının kesinleşmemesi sebebiyle sanık tarafından verilen itiraz talebini içeren 08/12/2011 tarihli dilekçenin öğrenme üzerine süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olarak kabulü gerekirken, itirazın esastan incelenmesi yerine, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Hükmün konusuna, Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30/01/2019 tarih ve 2019/1 sayılı iş bölümüne dair kararına göre, kanun yararına bozma istemine konu karar; suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Yüksek (2). Ceza Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye GÖNDERİLMESİNE, 29/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.