6. Ceza Dairesi 2019/1543 E. , 2020/4761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ... hakkında nitelikli yağma, sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçlarından verilen beraat; sanık ... hakkında ise tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
1) Katılan ...’nin aşamalarda özde değişmeyen istikrarlı iddiaları, bu iddiaları doğrulayan tanıklar ..., ..., ... ve ...’nın tutarlı beyanları, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamına göre; ... köyünde ikamet eden katılan ...’nin 2012 yılının Temmuz ayında ...’ya büyükbaş hayvan sattığı, bir hafta sonra ...’nın gelip katılan ...’den ... köyü’nde ikamet eden ...’dan hayvan alması konusunda aracı olmasını istemesi üzerine birlikte sanık ...’nun yanına gittikleri, pazarlık sonucunda sanık ...’nun bedeli 2013 yılı Mart ayında ödenmek üzere 64 adet büyükbaş hayvanı ...’a sattığı, katılan ...’nin de sözlü olarak borca kefil olduğu, ödeme günü geldiğinde ...’nın borcu ödememesi üzerine sanık ... ile oğlu olan sanık ... ...’nun katılan ...’yi “Senide oğlunu öldürürüz, borcu ödeyeceksin” şeklinde tehdit içerikli sözler sarf etmeye başladıkları, bunun üzerine katılan ...’nin 24.11.2013 günü ilçe jandarma karakoluna
hakkındaki şikayetinden vazgeçmesini anlaşma sağlayacaklarını” belirtir şekilde konuşmaları üzerine katılan ... 27.11.2013 günü vaki şikayetinden vazgeçtiği, bu aşamadan sonra sanıklar ... ve ...’nun katılan ...’ye “Biz senin yerine ..."na 250.000 TL para
verdik senin ..."a olan borcun kapandı bu parayı sen bize vereceksin”, “Sonu kötü olur”, “...’nun kim olduğunu bilmiyorsun, ... büyük mafya, 14 tane ölüsü var, ben senin başın belaya girmesin diye aracı oldum, ben içeriden yeni çıktım” şeklinde söylemlerle katılan ...’yi ölümle tehdit etmeye başladıkları, devamında torunu ... ile hastanaye gitmekte olan katılan ...’nin karşısına çıkıp sanık ...’ın katılan ...’nin boynunu sıkıp “Sen şu yanında bulunan kıza dua et, yoksa seni öldürürdüm” dediği, katılan ...’nin artan bu tehditlerden korkup 29.11.2013 günü tapuda yapılan işlem ile dairesini sanık ...’na devrettiği ve takip eden günlerde sanıklar ... ve ...’nun istediği miktardaki parayı da vermek zorunda kaldığı olayda; sanıklar ... ve ...’nun üzerine atılı nitelikli yağma; diğer sanıklar ... ve ...’nun eylemlerine uyan ve yağmanın daha az cezayı gerektiren hali olan 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesi yollamasıyla tehdit suçunun sübuta erdiği düşünülmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde sanık ... hakkında tehdit suçundan mahkumiyet; sanıklar ..., ... ve ... hakkında ise beraat kararı verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanık ...’a yüklenen 5237 sayılı Yasanın 106/1. maddesindeki tehdit suçunun, 24.11.2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi gereğince uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre işlem yapılmasında zorunluluk bulunması,
b) Sanıklardan sadece ... hakkında mahkumiyet kararı verildiği halde, tüm sanıklar hakkında katılan lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanan 10. maddesi ile yapılan değişikliğin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerekmiş, katılan ..., sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.