Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3122
Karar No: 2010/3769
Karar Tarihi: 05.04.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3122 Esas 2010/3769 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/3122 E.  ,  2010/3769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 27.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalılardan ... zamanaşımı def’inde bulunmuş diğer davalılar yargılamaya katılmamıştır.
    Mahkemece zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle dava reddedilmiştir.
    Hükmü davacı temyiz etmiştir.
    İnanç sözleşmesi inananla inanılan arasında yapılan onların hak ve borçlarını belirleyen inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanma, yöneltilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir.
    Bir tanımlama yapmak gerekirse zamanaşımı, kanunda belirtilmiş olan süresi içinde talep ve dava edilmemiş olan alacakların özüne dokunmamakla beraber “dava edilebilme vasfını kaybetmesi” sonucunu doğuran bir süre geçimidir. Borçlar Kanununun 128.maddesine göre “müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar alacağın muaccelliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder.” Görülüyor ki, kural zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu tarihten başlamasıdır. Alacağın muaccel olması ise ifa zamanının gelmiş, ifaya engel bir durumun kalmamış olması demektir.
    Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince kanunda aksine düzenleme yoksa her dava 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununda inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalara uygulanacak özel zamanaşımı hükmü bulunmadığından bu tür davalara da 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Burada önemli olan zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağının saptanmasıdır. Gerçekten yasanın 128. maddesi uyarınca zamanaşımı alacağın muaccel olduğu zamandan başlar ve alacağın muaccelliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise zamanaşımının bu haberin verildiği günden başlatılması gerekir. Muaccel borçlar ya başlangıçtan beri “ifası süreye bağlanmamış” olan borçlardır ya da vadesi dolmuş yani borçlunun ifayı gerçekleştirmek, alacaklının da ifayı isteyebilmek durumuna girmiş oldukları borçlardır. İşte zamanaşımı bu andan itibaren başlar. Çünkü ifası süreye bağlanmamış borçların doğumu halinden itibaren muaccel olması asıldır.
    Somut olaya gelince; yasada sözü edilen muaccelliyet ihbarı söz konusu değildir. Alacak bir sözleşmeye bağlandığından davacının dava açmasına neden olan hadise iradi ifanın yerine getirilmemiş olması, başka bir ifade ile ferağ umudunu yitirmesidir. Davacı ferağ umudunu yitirerek dava açma hakkını davanın açıldığı 12.9.2007 tarihinde kullandığından zamanaşımı davanın açıldığı tarihten itibaren başlar. Dava süresi içinde açıldığından mahkemece çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi