15. Ceza Dairesi 2015/6337 E. , 2018/4663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 43/1, 62, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK"nın 204/1, 43/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Tic. Ltd. Şti.nde muhasebe sorumlusu olarak görev yaptığı, çalıştığı dönem içerisinde komşusu olan ..."a 1.500 TL ye buzdolabı satıp, parasını peşin almasına rağmen, 10 adet 160 TL bedelli senet düzenleyip taksitli alınmış gibi sisteme giriş yaptığı, yine akrabası olan ..."a 1.700 TL ye temizlik robotu satıp, parasını şirkete intikal ettirmediği, bunun dışında satış sorumlularının tahsil etmiş olup, sanığa teslim ettikleri altı adet müşteriye ait toplamda 810 TL parayı sisteme girmeyerek kendisine almak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın ikrarı, beyanlar ve tüm dosya kapsamından atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında belirlenen temel cezanın TCK"nın 43/1 maddesi gereğince arttırılmasından sonra aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak netice hapis cezasının 1 yıl 15 gün hapis, 5 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak 1 yıl hapis ve 5 gün karşılığı adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin, resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, 6762 sayılı TTK"nın 780. maddesi gereğince senetlerde bulunması zorunlu olan tanzim yeri, tanzim tarihi ve kimin emrine ödeneceğinin açık ve anlaşılır olması gerektiği, aynı Kanun"un 781. maddesine göre ise, tanzim yeri gösterilmemiş olan senedin, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde keşide edilmiş sayılacağı hükmü de dikkate alınarak, suça konu senetlerde tanzim yeri, tanzim tarihi ve kimin emrine ödeneceği hususları yazılı olmadığının, senetlerin özel belge niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK"nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/06/2010 tarihli ve 2010/11-98, 143 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 5237 sayılı TCK"nın 43/1.maddesinde bulunan, “değişik zamanlarda” ifadesi nedeniyle, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, suçların değişik zamanlarda işlenmesi gerekli olup, somut olayda suça konu senetlerin farklı zamanlarda düzenlediğine dair delil bulunmadığı ve aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.