Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/649
Karar No: 2014/12996

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/649 Esas 2014/12996 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine beş kişi, uyuşturucu madde satışı yapıldığı bildirilen yerlerde gizli soruşturmacı olarak görevlendirilmiştir. İki kişi, sanıktan esrar satın aldıklarını iddia etmiş ancak sanık bu iddiayı reddetmiştir. Mahkeme, görevlilerin adli kolluk görevlisi olduğunu belirtmiş ve tutanaklarında belirtilen tarihlerde satış yapılmış olup olmadığına dair tanık olarak dinlenmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Mahkeme kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay, sanığın cezasının artırılmasının hukuka aykırı olduğunu ve kararın bozulmasına hükmetmiştir. Kanun maddeleri: CMK'nın 217. maddesi. TCK'nın 43. maddesi.
10. Ceza Dairesi         2013/649 E.  ,  2014/12996 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 10 - 2012/161048
    Mahkeme BURSA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi- Numarası :07/03/2012 – 2012/65 esas ve 2012/86 karar
    Suç :Uyuşturucu madde ticareti yapma

    Kolluk görevlilerince, K. İlçesi"nin değişik semtlerinde uyuşturucu madde satıldığına ilişkin istihbarî bilgi edinilmesi ve Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi üzerine Karacabey Sulh Ceza Hakimliği"nce 23.09.2011 tarihinde “uyuşturucu madde alımı yapmaları ve delil toplamaları” için beş personelin “gizli soruşturmacı” olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir.
    Gizli soruşturmacı olarak görevlendirilenlerden ikisi tarafından düzenlenen raporlarda sanıktan iki değişik tarihte esrar satın alındığı belirtilmiştir.
    Sanığa isnat olunan suçun “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmemiş olması” nedeniyle, görevlendirilenlerin “gizli soruşturmacı” olarak kabul edilmeleri mümkün değildir.
    Bu kişiler adlî kolluk görevlisi ise, kollukla ilgili kanunlar ile CMK"daki hükümlerde yer alan genel yetkileri ve görevleri kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil toplayabilirler. Bu durumda statüleri “adlî kolluk görevlisidir”.
    Sanık kovuşturma aşamasında, adlî kolluk görevlisi statüsündeki görevliler tarafından düzenlenen 12/10/2011 tarihli ilk tutanağa itiraz etmiş ve görevlilere o tarihte uyuşturucu madde satmadığını söylemiştir.
    CMK"nın 217. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen “hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir” hükmü uyarınca, olayda “gizli soruşturmacı” sıfatıyla görev yapanlar “adlî kolluk görevlisi” ise bu iki görevlinin tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tartışılarak belirlenmesi zorunludur.
    Açıklanan durumlar karşısında;
    1- Gerekçeli kararın başlığında suç tarihlerinin “12/10/2011 ve 01/11/2011” yerine “01/11/2011” olarak yazılması,
    2- Sanık hakkında düzenlenen tutanaklarda, 12/10/2011 ve 01/11/2011 tarihlerinde gizli soruşturmacılara esrar sattığının belirtildiği, ancak sanığın görevlilere sadece 01/11/2011 tarihinde esrar sattığını kabul ederek, 12/10/2011 tarihinde suç konusu esrarı satmadığını söylemesi karşısında; bu tutanağı düzenleyenlerin "adlî kolluk görevlisi" olup olmadıklarının belirlenmesi, "adlî kolluk görevlisi" iseler 12/10/2011 tarihli olayla ilgili tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre, tüm deliller birlikte tartışılarak, sanığın bu tarihte görevlilere uyuşturucu madde verip vermediği belirlendikten sonra zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, bu madde uyarınca sanığın cezasının artırılması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, Başkan Vekili "nın değişik gerekçesi ve oybirliğiyle, 25/11/2014 tarihinde karar verildi.

    DEĞİŞİK GEREKÇE

    Kolluk görevlileri alıcı rolüne girip kısa aralıklarla sanıktan iki kez esrar almışlardır.
    Dairemizin 2014/4996-9098 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde belirttiğim nedenlerle; sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasının yasaya aykırı olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, sanık hakkındaki hükmün belirtilen değişik gerekçeyle bozulması gerektiği kanısındayım. 25.11.2014






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi