15. Ceza Dairesi 2015/7553 E. , 2018/4659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62, 53, CMK"nın 231 maddeleri gereğince mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
TCK"nın 158/1-f-j, 62, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 06/12/2007 tarihinde katılan ... ile imzalamış olduğu 100.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine karşılık , 26/05/2008 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında çalınan suça konu ..."a ait, keşideci ... Yapı İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, 31/11/2008 tarihli, 7.000 TL bedelli çeki verdiği, çekin tahsil için ibrazında ödemeden men talimatı olması nedeniyle ödeme yapılmadığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 Sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin kararlara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 Sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın çalıntı olduğu sabit olan suça konu çeki bankadan çekmiş olduğu krediye teminat olarak vermesi, sanığın çeki aldığını beyan ettiği ..."nın tespitine yönelik herhangi bir belge veya bilgi sunamaması karşısında; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Suça konu çekin genel kredi sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında mı yoksa daha sonraki bir tarihte mi teminat olarak verildiğinin ilgili bankadan araştırılması, sonucuna göre sonradan teminat olarak verildiğinin anlaşılması halinde önceden doğan borç için sonradan verilen çek için TCK"nın 158/1-j maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı; ancak eylemin TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, mahkemece sanığın TCK"nın 158/1-f-j fıkraları gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi sonucu değiştirmeyeceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.