12. Ceza Dairesi 2015/16374 E. , 2016/563 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2015/2027
Mahkemesi : Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/11/2014
Numarası : 2014/40-2014/439
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içerisinde sureti bulunan Van Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 23.10.2012 tarihli fezleke yazısında davacının 22.10.2012 tarihinde gözaltına alındığına dair bazı bilgilere yer verilmiş ise de dosya içeriğinden davacının hangi tarihte yakalanarak gözaltına alındığı ve serbest bırakıldığının anlaşılamaması nedeniyle tazminat talebinin dayanağı olan Van Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/9377 sayılı soruşturma dosyasının celp edilip incelenerek davacı ile ilgili yakalama tutanağı, gözaltı tutanağı, sevk ve serbest bırakma evrakları ile ifade tutanaklarının aslı ya da onaylı suretlerinin de dosya içerisine alınıp davacının kaç gün gözaltında kaldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi, hükmün gerekçesinde davacının 20.10.2012 tarihinde gözaltına alındığı, 22.10.2012 tarihinde serbest bırakıldığı dolayısıyla 2 gün süre ile gözaltında kaldığı kabul edilmiş olmasına rağmen, tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına gözaltına alınma tarihinin 22.10.2012 olarak belirtilmesi suretiyle bu tarihten itibaren yasal faize hükmolunması,
2- Davacının gözaltında kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın gelir kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece hükmün gerekçe kısmında davacının maddi zararının 19,21 TL olduğunun belirtilmesine rağmen kısa karar ve hüküm fıkrasında 54 TL maddi tazminata hükmolunması suretiyle çelişkiye neden olunması,
3- Dava dilekçesinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen davacının kendisini vekil ettirdiğinden bahisle vekalet ücretinin de maddi tazminata dahil edilmesi yönünde talepte bulunulduğu ve davacının kendisini tazminat talebinin dayanağı olan Van Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/9377 sayılı soruşturma dosyasında vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen 400 TL vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçülere uymayan fazla miktarda manevi tazminata hükmolunması,
5- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.